Ünlü sunucu Saba Tümer’in programı CNBC-e’de konuk olan Okan Bayülgen, 60 yaşında olmasına rağmen genç ve dinamik bir tavır sergileyerek dikkatleri üzerine çekti. Tanınmış talk show sunucusu, özel hayatından iş yaşamına kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulunarak, izleyicilerine hayat felsefesini aktardı.
Okan Bayülgen, artık istediği gibi bir yaşam sürüldüğünü dile getirerek, “Şu anda mutluyum. Sevdiğim işleri yapıyorum ve sevmediklerimi reddedebiliyorum,” dedi. Hayat görüşünün değişip değişmediği sorusuna ise, para peşinde koşmadığını ve dünya standartlarının da büyük bir dönüşüm geçirdiğini belirtti. Bayülgen, “Ne satın alayım?” dediğinde, sadece görgüsüz insanların tercih edeceği şeyleri almak zorunda kalacakmış hissini taşıdığını ifade etti.
Ekranlarda zenginlerin durumuna dair de çarpıcı bir yorumda bulundu. Zenginlerin büyük bir depresyon içerisinde olduğunu söyleyen Bayülgen, “Gerçekten iyi zengin arkadaşların olursa bunu anlıyorsun. Zenginler büyük depresyonda, benim gibi,” şeklindeki ifadeleriyle dikkat çekti. Bu sözleri, zenginliğin mutluluğa ulaşmanın anahtarı olduğu varsayımını sorgulattı.
Programda Saba Tümer’in cinsellik üzerine sorduğu sorulara da yanıt veren Bayülgen, cinsel hayatının bir döneminde durakladığını belirtti. Fakat, “Cinsellik zaten çıkmamıştı benim hayatımdan,” diyerek dinleyenlere karışık bir mesaj verdi. Teoman’ı cinsellik konularında yardıma ihtiyaç duyulan birisi olarak anarak, “O işlere Teoman bakıyor artık,” şeklindeki espirili üslubu ile gülümsetti. Böylece Okan Bayülgen, hem cinsellik hem de ilişkiler konusunda yaşadığı deneyimlerle izleyicilerinin ilgisini çekmeyi başardı.
Sonuç olarak, Okan Bayülgen bu programda yalnızca kendi hayatına dair düşüncelerini değil, toplumun genelindeki zenginlik kavramını ve bunun getirdiği sıkıntıları da cesurca dile getirdi. Göz önünde olan bir ünlü olarak, zenginliğin getirdiği mutluluk iddialarını gerçeği yansıtmayan bir yanılsama olarak tanımlaması, izleyicilere zenginliğin ve başarıya ulaşmanın her zaman mutluluk demek olmadığını hatırlattı.
Çağla Pınar Yılmaz
Yazar