İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından patlak veren çatışmalar, her geçen gün daha da artan bir şiddetle devam ediyor.
Orta Doğu’daki bu gerginlik, sadece bölgedeki ülkeleri değil, tüm dünyayı tehdit eden bir durum haline gelmiş durumda.
Fransa’nın Strasbourg şehrinde bulunan Avrupa Parlamentosu’nun genel merkezinde konuşan Ürdün Kralı II. Abdullah, İsrail’in düzenlediği saldırılara dikkat çekti.
Kral Abdullah, insani değerlere vurgu yaparak, “Dünya ahlaki bir çöküş içindedir. İnsanlığımızın utanç verici bir yansıması, adeta gözlerimizin önünde sergileniyor ve evrensel değerlerimiz, yıkıcı sonuçlarla birlikte hızla yok olmaktadır. Bu olgu, Gazze’de en belirgin şekilde kendini gösteriyor. 2023 yılına dönelim; İsrail’in Gazze’deki bir hastaneye yönelik gerçekleştirdiği ilk saldırılar, tüm dünyada büyük bir öfke yarattı. O zamandan bu yana, Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’deki sağlık tesislerine yönelik yaklaşık 700 saldırıyı kaydetti,” ifadelerini kullandı.
Kral, “Bir zamanlar bir vahşet olarak değerlendirilen bir olay, neden artık sıradanlaşabiliyor ve neredeyse dikkat çekmiyor? İnsanlığımızın hangi hali, düşünülemeyen olayların alışıldık hale gelmesine müsaade ediyor? Açlığın çocuklara karşı silah olarak kullanılmasına nasıl izin veriyor? Sağlık çalışanları, gazeteciler ve sığınma arayan sivillerin hedef alınması nasıl normalleşiyor?” şeklinde sorular yöneltti.
Kral Abdullah, “Tarihimizin kritik bir dönüm noktasıdayız” diyerek sözlerini sürdürdü. “Güç ve ilke, hukukun üstünlüğü ya da gücün üstünlüğü, gerileme veya yenilenme arasında bir seçim yapmamız gerekiyor. Bu, herkes için geçerlidir. Bu sadece Gazze ile ilgili değil; bu, ciddi bir siyasi durumda değil, küresel toplum olarak kim olduğumuz ve gelecekte kim olacağımız üzerine bir mücadeledir. Bu sene dünya genelinde önemli kararlar alma aşaması olacak. Avrupa’nın liderliği, bu yolda atılacak adımlarda kritik bir rol oynayacaktır. Ürdün olarak bizlerin sadık bir ortağısınız,” dedi.
Kral Abdullah, uluslararası topluma çağrıda bulunarak, “Birincisi, kalkınmayı desteklemek. Gelişen bir Orta Doğu, hepimize kazanımlar sağlayacak fırsatlar sunar. İkincisi ise, küresel güvenliğin sağlanması için güçlü ve koordineli bir eylemdir. Uluslararası toplum, yalnızca Ukrayna’daki 3 yıllık savaşı değil, aynı zamanda Filistin-İsrail çatışmasını da sona erdirmek için harekete geçmelidir. Çünkü Filistinliler de diğer tüm insanlar gibi özgürlük ve devlet kurma hakkına sahiptir,” ifadelerini kullandı.
Kral Abdullah, “Gazze’de yaşananlar, uluslararası hukukun, ahlaki standartların ve ortak değerlerimizin hiçe sayılması anlamına geliyor. Batı Şeria’da da gittikçe artan insan hakları ihlalleri gözlemleniyor ve durum hızla kötüleşiyor. Uluslararası toplum kararlı şekilde harekete geçmezse, insan olmanın anlamını yeniden yazarken suç ortağı hale geliriz. Çünkü İsrail, yasa dışı bir şekilde Filistinlilerin evlerini ve altyapılarını yıkmaya devam ederse, ahlaki değerleri tanımlayan sınırlar da yok edilecektir. Şu an İsrail’in saldırılarını İran’a da yaymasıyla bu çatışmanın nasıl bir boyuta ulaşacağını kestirmek mümkün değil. Bu durum, dünyanın dört bir yanındaki insanları tehdit eder. Bu çatışma sona ermelidir ve tek geçerli çözüm, adil bir barışa, uluslararası hukuka ve karşılıklı tanımaya dayanan bir çözümdür,” şeklinde konuşarak sözü tamamladı.
