Ekranların tanınmış ve başarılı oyuncularından Ozan Güven ile eski sevgilisi Deniz Bulutsuz arasında süregeldiği bildirilen davada, her iki tarafın da karşılıklı olarak “sanık-müşteki” sıfatıyla yargılandığı ortaya çıktı. Bu davada Ozan Güven’in “basit yaralama” suçuyla ilgili olarak 11 yıl 6 aya, Deniz Bulutsuz’un ise 1 yıla kadar hapsinin istenmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen duruşmaya, Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz katılmadı. Her iki tarafı da avukatları temsil etti ve bu durum duruşmanın ilerleyişi üzerinde etkili oldu. Mahkeme, tarafların yokluğunda savcıların iddialarını dinlemeye devam etti.
Duruşmada savcı, Ozan Güven’in işlediği suçlarla ilgili olarak esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Bu mütalaada, Güven’in “silahla kasten yaralama” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 3 yıl 6 aydan 11 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Ayrıca, “hakaret” suçundan dolayı Güven’in beraatını istemesi dikkat çekti, bu noktada delil yetersizliğine atıfta bulunuldu.
Öte yandan, Bulutsuz hakkında da “basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde kasten yaralama” suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bu durum, her iki taraf için hukuki sürecin ne denli karmaşık olduğunu gözler önüne serdi.
Duruşmanın ilerleyen aşamalarında taraf avukatları, mütalaaya karşı savunma yapabilmek için süre talebinde bulundu. Mahkeme, bu talebi değerlendirerek ara kararını açıkladı ve avukatlara mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre verilmesine hükmetti. Sonuç olarak duruşma ertelendi ve bir sonraki duruşma tarihi merak konusu oldu.
Bu dava, Türkiye’de tanınmış bir kişiyle ilgili gerçekleştiği için pek çok kişi tarafından yakından takip ediliyor. Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz’un yaşamlarındaki bu olay, medya ve sosyal medya platformlarında geniş bir yankı bulmuş durumda. Kamuoyunda, olayın tarafları hakkında çeşitli yorumlar ve spekülasyonlar yapılmakta, bu durum davanın gidişatı üzerinde de etkiler oluşturabilmektedir.
Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz’un karşı karşıya geldiği bu hukuki süreç, aynı zamanda şiddet ve cinsiyet eşitliği konularında da önemli bir tartışma başlatmış durumda. İki tarafın da hayranları ve takipçileri, bu duruma farklı açılardan yaklaşarak sosyal medyada görüşlerini belirtmekte, olayın çözümü sürecinde her iki tarafı da destekleyen veya eleştiren kampanyalar yürütmektedir. Bu süreçte, hem oyuncuların kariyerleri hem de toplumsal algılar etkilenecek gibi görünmektedir.
Çağla Pınar Yılmaz
Yazar