CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklamasına dair Türkiye’yi Batılı ülkelere şikâyet etmeye devam ediyor. Özel, yakın zamanda İngiltere’ye seslenerek, “Terk edilmişlik hissediyoruz. Bu nasıl dostluk. Gerçekten çok kırgınız.” ifadelerini kullandı.
Dün, konuya dair “Bunu Türkiye’nin iç meselesi olarak görerek tarihi bir hata yapıyorlar.” açıklamasıyla eleştirilerine devam eden Özel, siyasi durumu kaygıyla izlemektedir.
CHP Genel Başkanı’nın kullandığı dil, yaşadığı hayal kırıklığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Osmanlı döneminde 106 yıl önce kurulan İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin üyeleri, o zamanlar İngiltere’den oldukça memnundular. “Büyük devlet, faziletli imparatorluk” dedikleri İngiltere’nin ülkeyi kurtaracağına inanıyor, kendilerine yüksek maaşlar bağlayacağına dair hayaller kuruyorlardı.
İNGİLİZ MANDASI İÇİN UMRU İÇİNDEYDİLER
İngiliz Muhipleri Cemiyeti (Association of the Friends of England in Turkey), Milli Mücadele yıllarında, 20 Mayıs 1919 tarihinde oluşturulmuştu. Cemiyetin beyannamesinde, “İngiltere devletinin hayırlı yardımlarıyla Osmanlı’nın birliğini sağlamak için ‘İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ kurulmuştur.” denilerek, amaçları açıklanmıştı. Kurucuları arasında eski Dahiliye Nazırı Memduh Paşa, Şehremini Cemil Paşa ve gazeteci Abdullah Cevdet gibi önemli simalar bulunuyordu.
Sait Molla’nın liderliğinde kurulan cemiyet, Osmanlı’nın sadece İngiltere’nin desteğiyle kurtulabileceğini savunuyordu. “Mandat” sistemi, I. Dünya Savaşı sonrasında, az gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkeler tarafından yönetilmesi gerektiğini savunan bir anlayışın ürünüdür.
İNGİLİZLERİ DÜŞMAN GÖRDÜK, PEK YANILDIK
Osmanlı döneminin tuhaf bir temsilcisi olan Sait Molla, İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ni kurarak, belediye başkanlarına telgraf gönderip, İngiliz taraftarlığıyla üye kazanımını teşvik etmiştir. Molla, halka da İngiliz Elçiliği’ne mektup yazarak bu dostluğun kurtuluş yolu olduğunu ifade etmelerini istemiştir.
Cemiyet, yayın organı İstanbul gazetesinde de benzer bir mektup yayımlayarak, “Yanlış olarak İngilizleri düşman gördük. Artık açıkça İngiliz dostluğuna sarılmalıyız. Kurtuluşumuz ancak bu dostlukla mümkündür.” mesajını veriyordu.
Sait Molla ve üyeleri, bu süreçte çeşitli yardımlar da yaparak, İstanbul’un fakir semtlerine et ve gıda dağıttı. Ayrıca kahvehanelere giderek maddi destek sonrası, İngiliz mandasının faydalarını anlatmaları için insanları cesaretlendirdiler. Cemiyet, Anadolu’daki isyanlarda da etkili oldu.
KAÇIŞ BAŞLARKEN: İNGİLİZ ELÇİLİĞİ’NE BAŞVURUN
Millî Mücadele’nin başarılı olmasıyla, cemiyetin liderleri faaliyetlerini durdurma ve yurtdışına kaçma yollarını aramaya başladılar. 1922 yılından itibaren bazı isimler İngiliz yardımıyla kaçmaya başladılar.
Yurtdışına kaçanların ailelerine yazdığı mektuplar, geçirdikleri süreçte yaşadıkları belirsizlikle birlikte, ailelerini de ilginç ilişkilere sürüklediklerini ortaya koymaktadır. Örneğin, bir mektupta, “Herhangi bir tehlike gördüğünüzde İngiliz elçiliğine başvurun, orada korunacaksınız.” ifadeleri dikkat çekmektedir.
Diğer bir kaçak, mektubunda İngiltere’nin himayesi altında olduklarından bahsedip, artık korkuya yer olmadığını vurguluyor. “Adil bir hükümetin himayesindeyiz. Çocuklarınıza karşı bir tehdit yok.” şeklinde bir ifade kullanarak güvence vermektedir.
Birçok mülteci, gelişmeleri kendi lehlerine yorumlayarak, yeni bir hayat hayali kurmaktaydılar. Mesajlar bu umudu taşırken, aynı zamanda kaçış operasyonlarının da zorluklarla dolu olduğunu yansıtıyordu.
Mektuplarında, “Dün gitmek üzere vapura bindiğimiz halde geri döndük. Ancak şimdi tekrar vapura bineceğiz. Bilmiyoruz nereye gideceğiz ama İngiltere’nin himayesindeyiz.” şeklindeki notlar, sürecin karmaşasını açığa çıkarıyor.
Doç. Dr. Mehmet Demiryürek, “İngiliz Muhibler Cemiyeti Hakkında Bazı Notlar ve Belgeler”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Atatürk Yolu Dergisi, Mayıs-Kasım 2006
Öğr. Gör. Mustafa Toker, “İngiliz Muhipler Cemiyeti Üyelerinin Firar Ederken Ailelerine Yazdığı Mektuplar”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Atatürk Yolu Dergisi, Güz 2017