Geçtiğimiz yılın son günlerinde, gazeteci Özlem Gürses’in YouTube kanalı üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik yaptığı açıklamalar, geniş bir yankı uyandırdı ve kamuoyunda ciddi tepkilere neden oldu. Gürses’in bu ifadeleri, medya ve sosyal medya platformlarında tartışma konusu oldu ve bu durum, adli soruşturmaların kapısını açtı.
Özlem Gürses hakkında, YouTube yayınlarında TSK’ya yönelik kullandığı sözler dolayısıyla bir soruşturma başlatıldı. Yaptığı açıklamalarda “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş” ifadelerine yer verdiği belirtildi. Bu açıklamalar, TSK’nın itibarını hedef alan bir söylem olarak değerlendirildi.
Yürütülen soruşturma sürecinde, Gürses hakkında ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı uygulandı. Söz konusu adli kontrol kararı kapsamında Gürses’e elektronik kelepçe takılması kararlaştırıldı. Bu durum, Gürses’in hayatını önemli ölçüde etkiledi ve kamuoyunun dikkatini üzerine çekti.
Ancak bu gelişmelerin ardından, Özlem Gürses’in ev hapsi cezası 52 gün sonra kaldırıldı. Bu değişiklik, onun sosyal medya ve televizyon yayınlarını evinden sürdürmesine olanak tanıdı. Fakat, bu süreçte yeni bir iddianamenin hazırlandığı öğrenildi.
Özlem Gürses hakkında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik yaptığı sözlerin ardından “devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama” suçlaması ile 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle bir iddianame düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmış olan bu iddianamede, Milli Savunma Bakanlığı Mütalaalar ve Hukuk İşleri Dairesi Başkanlığı’nın “ihbar eden” sıfatıyla yer aldığı kaydedildi.
İddianamede, Gürses’in TVÖZ isimli YouTube kanalındaki yayınında 19 Aralık 2024 tarihinde yaptığı ifadelerin suç unsuru taşıdığı belirtilerek, bu nedenle bir soruşturma başlatıldığı bilgisi verildi. Ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı’nın 20 Aralık 2024’teki suç duyurusu üzerine de yeni bir soruşturma açıldığı ifade edildi. İki soruşturma dosyasının arasında hukuki ve fiili bir bağlantı bulunduğu için birleştirildiği aktarılmıştır.
İddianamenin içeriğinde, Özlem Gürses’in kullandığı ifadelerin TSK’yi terör örgütleriyle benzeştirerek, onları işkence ve katliamlar yapan bir kurum olarak göstermeye çalıştığı iddia edildi. Bu durum, Gürses’in “devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama” suçundan yargılanmasına neden oldu. İddianame, Gürses’in 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebiyle asliye ceza mahkemesine gönderildi.
Sonuç olarak, Özlem Gürses’in YouTube yayınlarında sarf ettiği sözlerin yarattığı etkiler ve ortaya çıkan hukuki süreçler, medyanın ve kamuoyunun dikkatini çekmeyi başardı. Bu durum, ifade özgürlüğü ile devletin itibarını koruma arasında bir tartışma başlattı. Gürses’in durumu, önümüzdeki günlerde mahkemeye taşınarak, daha fazla gün yüzüne çıkacak gelişmelere yol açabilir.
