Vatikan, 88 yaşındaki Papa Franciscus’un sağlık durumu hakkında güncel bir rapor yayınladı. Papa, geçtiğimiz ay geçirdiği şiddetli bronşit nedeniyle 25 gündür Roma’daki Gemelli Hastanesi’nde tedavi görüyor. Hastanede yapılan muayenelerde, Papa’ya çift taraflı zatürre teşhisi konulmuştu.
Açıklamada, “Papa’nın klinik durumu stabil” ifadesine yer verildi. Önceki günlerde görülen iyileşme durumu ise devam ediyor. Bu iyileşmenin kan testleri, klinik bulgular ve yapılan ilaç tedavisine iyi yanıt vermesiyle doğrulandığı belirtildi. Ancak, Papa’nın sağlık durumu karmaşık olduğu için, hastaneye yatış sırasında mevcut olan ciddi enfeksiyon göz önünde bulundurularak ilaç tedavisinin birkaç gün daha hastane ortamında devam etmesi gerektiği aktarıldı.
Papa’nın günlerini dua ederek ve dinlenerek geçirdiği ifade edildi. Papa Franciscus, 14 Şubat’tan bugüne kadar hastanede tedavi görmekte. 9 ve 12 Şubat tarihlerinde katıldığı halka açık etkinliklerde bronşit geçirdiğini açıklamış, nefes almakta zorlandığı için konuşma yapamamış, yardımcılarından konuşma metinlerini okumalarını istemişti.
14 Şubat’ta tedavi için Gemelli Hastanesi’ne kaldırılan Papa’nın solunum yollarında polimikrobiyal enfeksiyon olduğu bildirilmişti. Vatikan, 18 Şubat’ta Papa’da çift taraflı zatürre geliştiğini ve klinik durumunun karmaşık bir tablo çizdiğini duyurmuştu. Ardından, 22 Şubat’ta Papa’nın astım krizi geçirdiği ve durumunun kritik olduğu açıklanmıştı.
26 ve 27 Şubat tarihlerinde ise Vatikan, Papa’nın durumunda iyileşme kaydedildiğini bildirmişti. 28 Şubat’ta bronkospazm krizi geçiren Papa’ya bronkoaspirasyon yapıldığı, mekanik ventilasyon başlatıldığı ve tedaviye olumlu yanıt alındığı belirtilmişti. 1-2 Mart tarihlerinde Papa’nın durumu stabil kalmaya devam etti.
Ancak 3 Mart’ta Papa, iki kez akut solunum yetmezliği geçirdi ve yeniden invaziv olmayan mekanik ventilasyona başlandı. 4 Mart’tan bu yana ise Katoliklerin ruhani liderinin durumu stabil seyretmekte ve hafif iyileşme belirtileri göstermeye başlamıştır. Sağlık durumu hakkında güncellemeler, Vatikan tarafından yakından takip edilmekte ve dünyadaki Papazlar ve Katolikler bu gelişmeleri endişeli bir şekilde izlemektedir.