Paris, 100 yıl aradan sonra üçüncü kez ev sahipliği yaptığı 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreni, pek çok kesim tarafından eleştirilerin odağı oldu. Organizasyon, LGBT propagandası ve dini değerlere yönelik saygısızlıklarla başladı. Tören sırasında, Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” tablosu “drag queen” gösterisiyle canlandırıldı ve bu durum dinî hassasiyetlere aykırı bulundu. Bu durum, sosyal medyada ve genel olarak kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Ayrıca açılış töreninde sağanak yağış nedeniyle aksaklıklar yaşandı. Yașam boyunca farklı ülkelerin kafilelerinin gösterildiği törende, yağmur nedeniyle zor anlar yaşayan davetliler, sporcular ve basın mensupları tören alanından ayrılmak zorunda kaldı. Yağmurlukların beklenenden az olması ve teslim edilmesinde yaşanan sıkıntılar da eleştiri konusu oldu.
Öte yandan, sembolik bir an olan olimpiyat bayrağının yanlış yerleştirilmesi ve ülke bayraklarının yanlış yükseklikte asılması gibi hatalar da yapıldı. Fransa’nın başörtüsü yasağı da organizasyonun sıkça eleştirilen konularından biri oldu. Fransız sporculara başörtüsü yasağı getirilirken diğer sporcular bu kısıtlamadan muaf tutuldu. Oyunların açılış töreninde yaşanan bir diğer skandal da Güney Kore’nin “Kuzey Kore” olarak anons edilmesiydi.
Güney Sudan’ın bir basketbol maçında marşı yanlış çalındı ve bu durum Güney Sudan ve Sudan arasındaki tarihi ayrılık hatırlatıldı. Kirlilik nedeniyle triatlon müsabakaları ertelenirken, organizasyon sırasında sporcular ve antrenörler yaşadıkları Olimpiyat Köyü’ndeki sorunlarla da gündeme geldi. Proteine ulaşımın sınırlı olması ve diğer konfor sorunları sporcuların şikayetleri arasındaydı.
Sonuç olarak, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreni ve organizasyonu birçok sorun ve skandalı beraberinde getirdi. Bu durum, organizasyonun ilerleyen aşamalarında daha sıkı planlama ve denetim ihtiyacını gösterdi.
