Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, 2023 yılı Mart ayında İngiliz Financial Times gazetesiyle yaptığı röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Duda, özellikle Rusya’nın olası bir saldırısına karşı ülkesini koruma amacıyla ABD’nin Polonya’ya nükleer silah yerleştirmesini talep etti. Bu önemli isteğini birkaç hafta önce Varşova’yı ziyaret eden ABD’nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg’a da ilettiğini belirtti.
Duda, NATO sınırlarının 1999 yılında doğuya doğru genişlediğini hatırlatarak, “26 yıl sonra NATO’nun altyapısı da doğuya kaymalı. Bu, benim için net. Bu silahların halihazırda burada olmasının daha güvenli olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. Polonya’nın bu talepleri, doğudaki güvenlik endişelerinin artması nedeniyle yapıldığını gösteriyor.
Ayrıca, Duda, Rusya’nın 2023 yılında nükleer başlıklarını Belarus’a yerleştirmesini hatırlatarak, Moskova’nın bu konuda herhangi bir tereddüt göstermediği ve kimsenin rızasını almadığını söyledi. Bu, Polonya’nın güvenlik kaygılarının ne denli ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.
Duda’nın ABD yönetimine benzer bir öneride bulunduğu geçmişe dayanan bir durum da söz konusu. 2022 yılında, o dönemin ABD Başkanı Joe Biden yönetimine nükleer silahların Polonya’da yer alması yönünde bir öneri sunmuş, ancak bu öneri o zamanlar kabul görmemişti. Duda’nın bu kezki açıklamaları, yeniden bir güvenlik mekanizması oluşturma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Polonya, hem coğrafi konumu hem de tarihi bağlılıkları nedeniyle, NATO’nun doğu kanadında önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor. Duda’nın çağrısının amacı, ülkesinin güvenliğini artırmak ve Rusya’nın askeri hamlelerine karşı daha etkili bir savunma oluşturmak. Bu tür talepler, hem Polonya’nın hem de NATO müttefiklerinin birbirleriyle olan güven ilişkisini sarsmadan, bölgedeki etkinliklerini artırmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, Duda’nın ABD’den nükleer silah talebi, bölgedeki güvenlik dinamiklerinin değişmesi ve artan tehdit algılarının bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Polonya, bu tür stratejik adımları ile hem iç güvenliğini sağlamakta hem de NATO’nun kolektif savunma ilkesinin işleyişine katkı sağlamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, Polonya’nın güvenlik politikalarının geleceği, bu tür taleplerle şekillenecek gibi görünüyor.