Beşiktaş’ın eski futbolcusu Valentin Rosier, Histoires de Foot Podcast YouTube kanalında Beşiktaş’taki deneyimleri hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Rosier, Beşiktaş’a transfer sürecini değerlendirirken, Türkiye’ye dair bazı tereddütler yaşadığını belirtti. “Beşiktaş’a imza atmadan önce kafamda bazı soru işaretleri vardı çünkü Türkiye’yi tanımıyordum. Beşiktaş’ın büyük bir kulüp olduğunu biliyordum ama lig konusunda tam bir fikir sahibi olamıyordum. Sonunda imzayı attım ama orada işe alım sürecinde beni başta istemeyen bir teknik direktör vardı. Ancak beni gerçekten isteyen, bu transferi gerçekleştirmek için elinden geleni yapan kulüp başkanıydı. Türkiye’de işler farklı işliyor. Genellikle, yurt dışından alınan oyuncular tanınmış ve kariyer yapmış isimler oluyor. Ancak ben o dönem için böyle biri değildim. Beni kimse tanımıyordu ve bunu da zamanla öğrendim. Çünkü o dönemdeki teknik direktör, Türkiye’nin Zidane’ı gibi bir figürdü.” dedi.
BEŞİKTAŞ’TAKİ İLK YILIYLA İLGİLİ ÇARPICI İFADELER
Rosier, Beşiktaş’taki ilk yılının sonunda Galatasaray’dan aldığı teklifle ilgili ilginç düşüncelerini paylaştı.
Rosier, “Galatasaray, o dönemde bana daha cazip bir sözleşme sundu. Hatta o dönemin teknik direktörüne bir mesaj bile attım çünkü Galatasaray, gerçekten de büyük bir kulüp. Onlara karşı en ufak bir olumsuz düşüncem yok. Ancak o dönemde sadakati seçmeye karar verdim. Çünkü ben gerçekten de sadık biriyim. Bu yüzden Galatasaray hocasına yazdım: ‘Siz büyük bir hocasınız, dev bir kulüpsünüz ama ben Beşiktaş’ta kalmayı istiyorum.’ Kısacası, daha fazla para kazanabileceğim bir teklife ‘hayır’ dedim ve Beşiktaş’ta kalmayı tercih ettim. Kalbimi dinlemeye karar verdim ama sonrasında yaşadıklarım gerçekten akıl almazdı.” şeklinde konuştu.
SERGEN YALÇIN’DAN CEVAP GELDİ
Rosier’in Beşiktaş dönemine dair söyledikleri geniş yankı bulmuşken, o dönemde kendisinin teknik direktörlüğünü yapan Sergen Yalçın’dan da yanıt geldi. Yalçın, KAFA Sports’taki yayında Valentin Rosier ve Rachid Ghezzal ile ilgili çarpıcı ifadelerde bulundu.
Yalçın, iki oyuncunun başarıya aç oldukları için performans gösterdiklerini fakat sezon sonrasında Beşiktaş’ı “kullandıklarını” iddia etti. Yalçın, “Doğruyu söylemek gerekirse, Rosier’i hiç tanımıyordum. ‘İyiyse oynatırım; değilse geldiği gibi gider’ demiştim. Ghezzal’ı ise ben kendim izleyip beğenerek kadroya dahil ettim. Bu iki oyuncuyu Türkiye’de neredeyse kimse tanımıyordu.” açıklamasında bulundu.
“İKİSİ DE FUTBOL İÇİN AÇTI”
Her iki futbolcunun da forma giymeye ve kendilerini kanıtlamaya büyük bir istekle geldiklerini belirten Yalçın, bunun Beşiktaş’ın sezon içerisindeki başarısında kritik bir rol oynadığını ifade etti:
“Her ikisi de futbola açtı. Ghezzal’ın da Rosier’in de Beşiktaş’a ihtiyaçları vardı. Çok çalıştılar ve mücadele ettiler. Çünkü gerçekten açtılar.”
“BEŞİKTAŞ’I KULLANMAYA ÇALIŞTILAR”
Yalçın, sezonun sona ermesinin ardından Ghezzal ve Rosier için kulüp yönetimine net bir rapor sunduğunu ve “bonservislerinin alınmaması” gerektiğini belirtti. “Çünkü onlardan alacağımızı almıştık. Onlar da Beşiktaş’ı kullanmaya çalıştılar.” yorumunu yaptı.
“ROSIER, KARIŞIKLIĞIN BAŞ AKTÖRÜYDÜ”
Sergen Yalçın, özellikle Rosier hakkında sert eleştirilerde bulunarak, oyuncunun şampiyonluktan sonra takım içindeki disiplinsizliklerin baş sorumlularından biri olduğunu dile getirdi:
“Şampiyon olduğumuz sezondan sonra takımın karışmasındaki en önemli etken Rosier’di. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama bu konuda ele başlarından biriydi.”
