Son günlerde yurt dışında basılan sahte dolarların Türkiye’de piyasada görünmesi, halk arasında ciddi bir tedirginlik yaratmış durumda. Bu durum, özellikle 50 ve 100 dolarlık banknotların alımında duraksamalara yol açarak, vatandaşların yatırım tercihlerinde altına yönelmesine sebep olmuştur.
Sahte dolarların ülke geneline yayıldığı iddiaları, özellikle Konya’da altın alımında bir artışa neden olmuştur. Uzmanlar, yurt dışında üretilen sahte dolarların piyasaya sürülmesinin piyasalarda yarattığı huzursuzluğun, geliştirilecek yeni programlarla engelleneceği yönünde açıklamalarda bulunuyor.
Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Yusuf Yaşar, sahte döviz sorununu değerlendirdiği açıklamalarında, “Sahte dolarlar yıllardır var. Sorun asıl olarak bizim para sayma makinelerimizde ve ATM’lerde.” ifadelerine yer verdi. Yaşar, gerçekçi şekilde yapılmış sahte dolarların, hem ATM’lerden hem de para sayma makinelerinden geçebilmesi nedeniyle döviz bürolarında ve bankalarda ciddi bir kaygıya yol açtığını belirtti.
Başkan Yaşar ayrıca, “50 dolarlık banknotların alımı durduruldu. Bunun nedeni sahte döviz endişesidir. Eski ve yeni tip 100 dolarlık banknotlar arasında farklar var ancak eski beyaz dolarlar sahte tarayıcılarından geçebiliyor. Bu durum, döviz bürolarını ve bankaları tedirgin ediyor,” diyerek sürecin nasıl çözüleceği konusunda bilgi verdi. Yaşar, para sayma makinelerine yüklenecek yeni programların ardından normal döviz alım işlemlerine dönülmesini beklediklerini vurguladı.
Sahte döviz konusundaki tedirginliğin halk arasında da hissedildiğini dile getiren Başkan Yusuf Yaşar, insanların elindeki dolarları satma kaygısı taşıdıklarını belirtti. “Daha önce dolar alan vatandaşlar, ‘Ben bunu nasıl satacağım?’ sorusunu sormaya başladı. Çözüm süreci biraz zaman alacak, ancak güncellemeler tamamlandığında tekrar normale döneceğiz,” diye konuştu. Bunun yanı sıra, vatandaşların sahte dolarda endişeye kapıldığının farkına varıldığına değindi.
Dördüncü bir boyut olarak, yatırımcıların dolara olan güveninin sarsılmasıyla birlikte altına yönelimlerinin arttığı bildirilmektedir. Altın, geleneksel olarak güvenli bir yatırım aracı olarak değerlendiriliyor. Altın yatırımını tercih eden Mustafa Tok, “Dolarların sahte olma ihtimaliyle beraber, altın her zaman değer kazanacak bir yatırım aracıdır,” diyerek düşüncelerini paylaştı.
Başka bir altın yatırımcısı Muzaffer Yılmaz ise, “Döviz her yerde hayatınıza katılamaz. Ama altın, her zaman yanı başında olur,” diyerek, yatırım tercihini altın yönünde kullandığını ifade etti.
Yatırımını altına yapma yönünde bir kararlılık sergileyen Muharrem Dölek, “Bir müşterimden aldığım doları bir aydır cebimde taşıyorum, ama kimse almıyor,” diyerek durumun ciddiyetini vurguladı. Dölek, kesinlikle yatırımlarının altın olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, sahte dolar korkusu, Türkiye’de ekonomik piyasalarda tedirginliğe yol açmış ve yatırımcıların altına yönelimini artırmıştır. Uzmanların ve ticaret camiasının bu durumu çözebilmek için hızlı tedbirler alması gerektiği açıktır.
