Yurt dışında basılan sahte dolar banknotlarının Türkiye piyasasına sürülmesi, finansal ortamı karıştırmakla kalmayıp, ülkede büyük bir sahte döviz krizi oluşturdu. Özellikle 50 ve 100 dolarlık banknotların, bankamatik ve para sayma makinelerinde bile geçerek kullanım alanı bulduğu bildirilmektedir.
Döviz piyasasında, sahte dolar banknotların yeni ve eski tonlarının bulunması, kafalarda soru işareti yaratmaktadır. Ülke genelinde yaşanan bu döviz krizi, bankaların dolardaki alım işlemlerini durdurmasına yol açtı. İstanbul, Antalya ve Gaziantep’in ardından Adana’daki döviz işlemlerine de ara verildi.
Kapalıçarşı ve diğer birçok şehirde döviz büroları, sahte banknotlar hakkında uyarı broşürleri asarak vatandaşları bilgilendirmeye çalıştı. Bu durum, bazı döviz bürolarında yaşanan fırsatçılığın ortaya çıkmasına da sebep oldu. Bazı döviz bürolarının doları bozdurmak isteyenlerden 5 ila 10 dolar arasında ek komisyon talep ettikleri iddiaları gündeme geldi. Bu durum, mevcut dolar fiyatı olan 34,70 lira civarındaki dövizi 25 liraya bozdurmak isteyenlerin ortaya çıkmasına neden oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sahte para basımı ve dağıtımı konularını araştırmak üzere soruşturma başlattı. Bankalar, ATM ve para sayma makinelerini güncellemeye başladı. Sonuç olarak, sahte paraların ATM’ler ve para sayma makineleri tarafından tespit edilemediği ortaya çıkmış, esnafın bu sahte doları elle kontrol ederek tespit etmeye çalıştığı bilgisi gelmiştir.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasada dolaşan sahte döviz banknotlarına karşı ortak mücadele mesajları verdi. TBB, sahte dövizle mücadele için kullanımdaki makinelerin güncellemelerini önemle vurguladı. Merkez Bankası ise, adli mercilerle iş birliği içinde çalıştığını belirtti. Uzmanlar, vatandaşların mağdur olmaması için döviz alımlarını bankalar üzerinden yapmalarını önerdi ve döviz ödemeli kart kullanmalarını tavsiye etti.
Döviz bürolarında yapılan işlemler sırasında alınan paraların seri numaralarının yazılması gerektiği belirtilmiştir. Sahte banknotların Türkiye’ye kaçak yollarla sokulduğu ve Güneydoğu ile Bulgaristan sınırlarından geçirildiği iddiaları üstünde durulmaktadır. İlk sahte dolar işlemlerinin Antalya, İzmir, Gaziantep ve İstanbul gibi turistik bölgelerde gerçekleştiği öğrenilmiştir.
Özellikle Antalya’da, sahte dolar ile kripto para alımı yapmaya çalışan bir kişi tespit edilmiş ve bu durum, sahte dolarlara yönelik kaydedilen önemli vakalardan biri olmuştur. Gaziantep’te bir döviz bürosunda para sayma makinesi güncellenmemiş olması nedeniyle sahte dolarlara dair bir tespit yapılamadığı öne sürülmüştür.
Sahte dolarların toplam miktarının 600 milyon dolara kadar ulaşabileceği tahmin edilse de, uzmanlar bu rakamın fiziken mümkün olmadığını ifade etmektedir. Ayrıca, Tüm Yetkili Müesseseler ve Döviz Büroları Derneği (TÜYEMDER) Başkanı Methi Şeren, sahte dolar iddialarının abartılı olduğunu, piyasalarda sadece 2 sahte banknot gördüklerini açıklamıştır.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Amerikan dolarının güvenlik özellikleri hakkında bilgiler vererek, sahte banknotların nasıl ayırt edileceğini de anlatmıştır. 1997 yılında piyasaya sürülen 50 ABD doları banknotlarının ön yüzündeki 50 rakamının, farklı açılardan bakıldığında renk değiştirdiği biliniyor. Benzer özelliklerin 100 ABD doları banknotlarında da bulundu
