Baas rejiminden arındırılmış Suriye’nin başkenti Şam, şu günlerde adeta mutluluğun merkezi haline gelmiş durumda. Şehrin simgelerinden biri olan Emevi Camii, ziyaretçi akınına uğramakta; burada dualar ediliyor ve gözyaşları içinde şükür namazları kılınmakta. Ziyaretçiler, bu tarihi yapının önünde kendilerini dua ve ibadet içinde buluyorlar. Özellikle özgür halkın ilk cuma namazına ev sahipliği yapan bu tarihi mabedin, yeni bir umut ve özgürlük sembolü olarak değerlendirilmesi dikkat çekiyor.
Emevi Camii, geçmişinde pek çok önemli olaya tanıklık etmiş bir yapı olarak, halkın fevkalade bir yoğunlukla geldiği bir mekân. Camide kılınan dualar ve gerçekleştirilen şükür namazları arasında, insanların yaşadığı çeşitli duygular bir araya geliyor. Ziyaretçilerin gözyaşları, yıllarca süren baskı ve zulmün ardından hissettikleri rahatlama ve mutluluğu yansıtıyor. Bu durum, Şam’ın ruhsal bir uyanış yaşadığının kanıtı niteliğinde.
Halkın bu coşkusuna tanıklık eden önemli bir kişi de MİT Başkanı İbrahim Kalın oldu. Kalın, Emevi Camii’nde şükür namazı kılmış ve camiden çıkışında, sokaklarda tekbirler eşliğinde sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Bu anlar sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde geniş yankı uyandırmıştır. Kalın’ın bu ziyaretinin ardından gelen tepkiler, hem Türkiye hem de uluslararası medyada gündem olmuştur.
Ancak, bu mutluluk tablosunun bazı kesimler tarafından eleştiri konusu yapılması da kaçınılmaz oldu. Bu durumun en belirgin örneği, Halk TV’nin yayınlarıyla ortaya çıktı. Görüntülere yönelik bir hazımsızlık gözlemlenmiş; özellikle program sunucusu Gökmen Karadağ’ın ortaya koyduğu tutum dikkat çekici bulunmuştur. Program konuklarından biri olan siyaset bilimci Cangül Örnek, Şam’daki bu görüntüleri ‘üretilmiş görüntüler’ olarak nitelendirmiştir.
Örnek, Türkiye’nin burada bir ‘gövde gösterisi’ yapmaya çalıştığını iddia ederek, bu görüntülerin gerçek bir halk desteğini yansıtmadığını belirtmiştir. Ona göre, bu tür görüntülerden bir yorum yapmanın oldukça zor olduğu, zira her şeyin çok değişeceği öngörülmektedir. Ayrıca, Türkiye’deki İslamcı kamuoyuna moral vermek amacı taşıdığı da söylenmiştir. Şam’daki sokakların, özel olarak organize edilmiş bir kalabalık tarafından doldurulmasının mümkün olduğunu ifade eden Örnek, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, halkın bu tür gösterimlere girmesinin pek de gerçekçi olmadığını savunmuştur.
Cangül Örnek, şöyle devam etmiştir: “Burada, siz rahatlıkla konvoylar organize edebilirsiniz. İnsanlara, ‘sivil giyinin, gelin’ diyerek etkinlikler düzenlemek mümkün. İlgiyi artırmak ve meraklı kitleyi çekmek adına bu tür görüntüler maniple edilebilir.” ifadesiyle, bu durumun gerçeklerle bağdaşmadığını vurgulamıştır. Özetle, Şam’da yaşanan bu coşku karşında iki farklı perspektif oluşmuş durumda; bir yanda halkın inancı, diğer yanda ise bu görüntülerin bir yönüyle manipülasyona açık olduğu düşüncesi yer alıyor.
