Yeşilçam’ın efsanelerinden biri olan Selda Alkor, geçtiğimiz akşam yakın arkadaşlarıyla bir mekanda 82. yaşını coşkulu bir şekilde kutladı. Katılan misafirler arasında aile dostları ve sanat camiasından bazı yüzler de yer aldı. Selda Alkor, sürpriz doğum günü kutlamasından dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Çok mutlu oldum böyle büyük bir sürpriz karşısında. Duygulandım, çok hoşuma gitti” diye konuştu.
Selda Alkor’un bu mutlu günü, aynı zamanda sağlık sorunları hakkında da konuşmasına vesile oldu. Usta sanatçı, bel fıtığı problemiyle uzun bir zamandır mücadele ettiğini açıkladı. “Bel fıtığım çıktı. Bunun sonucunda aksama yaşıyorum” diyen Alkor, fizyoterapistler tarafından eve hizmet verildiğini ve düzenli olarak fizik tedavi seanslarına katıldığını belirtti. “Çok oturup hareket edince ayağımda hafif bir aksama oluyor,” diyerek kendisinin rahatsızlıklarından bahsetti.
Yıllar boyunca Yeşilçam’da birçok unutulmaz projede yer alan Selda Alkor, sanat camiasındaki vefasızlıkla ilgili soruları da içten bir şekilde yanıtladı. “Oyuncu dostlarınızın ya da genç oyuncuların sizi hiç arayıp sordu mu?” sorusuna karşılık olarak, “Ne yazık ki benim bütün arkadaşlarım yoklar. Bir Ediz (Hun) kaldı, Tamer hastadır zaten böbreklerinden,” şeklinde yanıt verdi. Yapımcı ve oyuncuların meşguliyetleri olduğuna da değinen Alkor, “Hiç kimse aramıyor ama ben onlara hak veriyorum. Gençken bu camianın içindeyken bazı mecburiyetlerle koşturup gidiyorlar. Hayatta kalmak için farklı şeylere ihtiyaç duyuyorlar,” diyerek empatik bir anlayış sergiledi.
Bununla birlikte Alkor, arkadaşlarıyla olan anılarını da hatırlattı. “Herkesin kendine göre problemleri var, bu yüzden onlara asla kırılmadım” dedi. Ancak unutulmaması gereken özel anlar olduğunda dostlarının yanına geldiğini belirtmekten geri durmadı; “Özcan (Deniz) mesela eşim ameliyat olduğunda hemen hastaneye geldi ve beni de hastalandığımda ziyaret etti. Daha ne bekleyebilirim ki,” diye ekledi.
Selda Alkor’un bu kutlama ve açıklamaları, Türk sinemasının geçmişine dair önemli bir perspektif sunuyor. Sağlık sorunları ve asıl önemli olan dostluk ilişkilere dair düşünceleri, sanata yıllarını adamış biri olarak onun duygusal derinliğini de gözler önüne seriyor. Yeşilçam efsanelerinin zor günler geçirdiğini ve değişen zaman içerisinde arkadaşlıkların sorgulandığını gösteriyor.
Yazar: Çağla Pınar Yılmaz
