Dünya genelinde sigara kullanımının yarattığı tehlikeler, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olmaktadır.
Türkiye’de de sigara tüketiminin ulaştığı boyutlar, toplumun sağlığını tehdit eden endişe verici bir durum arz etmektedir.
Ülkede yaklaşık 19 milyon insan aktif sigara içicisi olarak bu kötü alışkanlığı sürdürmeye devam etmekte olup, bu rakam her geçen gün artış göstermektedir.
Uzmanlar, tütün kullanımının kalp hastalıkları, kanser, solunum yolu rahatsızlıkları gibi pek çok ciddi sağlık sorununa yol açtığını belirterek, acil önlemler alınması gerektiğinin altını çizmektedir.
“SİGARA DUMANINDA 7 BİN 500 ZARARLI MADDE VAR”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Volkan Kara, nikotinin bağımlılık yapıcı maddeler arasında en üst sıralarda yer aldığını ifade ederek, sigara bağımlılığının toplumsal bir sorun haline geldiğini vurgulamıştır.
Kara, tütün endüstrisinin gençleri nikotin bağımlısı yapabilecek yeni ürünler sunma çabalarına dikkat çekerek, “Sigara dumanının içinde 7 bin 500 zararlı madde bulunmakta. Bunlardan 50’si kanserojen özelliğe sahiptir. Ağırlıklı olarak akciğer hastalıklarıyla ilişkilendirilse de, sigara bütün vücut sistemlerine olumsuz etkileri vardır.” demiştir.
Bu tehlikeli durumun ardında yatan nedenin nikotin olduğunu belirten Kara, bu maddenin beyindeki ödül ve haz mekanizmasını karmaşık şekillerde uyardığına dikkat çekti. Özellikle genç bireylerde 25 yaşına kadar süren beyin gelişimine olumsuz etkileri bulunabilmektedir.
Kara ayrıca, nikotin bağımlılığının ileride başka bağımlılıklara yol açabileceğini, nikotin kullanan bireylerin diğer maddelere yönelme riskinin daha yüksek olduğunu ifade etti.
Dünyada her yıl 8 milyon insanın sigara bağımlılığı sebebiyle hayatını kaybettiğini dile getiren Kara, Türkiye’de de günde 300 kişinin tütün ve nikotin ürünleri sebebiyle yaşamını yitirdiğini kaydetti. Bu durumun toplumda büyük bir üzüntü yarattığını belirterek, “Bu kayıpların her biri önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır ve bu konuda mücadeleye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Ayrıca elektronik sigaraların tehlikelerine de değinen Kara, “Elektronik sigaranın pazarda yer edinebilmesi için gerçek dışı beyanlar yapılıyor. En yaygın yanlış, dumanının buhar olduğudur. Oysa elektronik sigara, likidi ısıtarak gaz haline dönüştürmektedir.” şeklinde uyarılarda bulundu.
Kara, elektronik sigaranın içinde de nikotin bulunduğunu ve sayısız zararlı gazın mevcut olduğunu ifade ederek, “Bu gazların bir kısmı akciğerlere gittiğinde aşırı uyarı reaksiyonlarına sebep olabiliyor. Elektronik sigara, normal sigaradan daha zararlıdır.” dedi.
Yeşilay’ın bağımlılık karşıtı bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerine dikkat çeken Kara, sigaranın ve tütünün zararlarını topluma aktarmanın önemine vurgu yaparak, bu yıl 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü kapsamında “maskeleri düşürelim, gerçekleri açığa çıkaralım, hayatları koruyalım” mesajını iletti.
“ÇOK CİDDİ ADIMLAR OLACAK”
Bilişim uzmanı Osman Demircan, tütün ürünlerinin dijital ortamlarda pazarlanmasına ve bu süreçte algoritmaların etkisine dikkat çekti.
İnternet kullanıcılarının tütün ve elektronik tütün ürünlerine olan ilgisini artıran algoritmaların, bu ürünlerin reklamlarını görünür hale getirdiğini kaydeden Demircan, elektronik sigaraların zararlı ürünler olarak tanımlanmadığını ve bu nedenle reklamlarının kolayca yapılabildiğini belirtti.
Demircan, e-sigara konusundaki dijital pazarlama tekniklerinin değiştiğini ve influencerların zararlı ürünleri tanıtma fırsatı bulduğunu vurguladı. “Bu tür videolar, sosyal medya üzerinden çocukların gözünden soka soka izlenebiliyor.” dedi.
Elektronik sigara ve tütün aroması satan bazı platformların Türkiye’de herhangi bir merkezi bulunmadığını ve ürünlerin yurt dışından getirildiğini ifade eden Demircan, denetimin yetersiz olduğunu belirtti. Mobil uygulamaların yasaklı ürünlerin ülkeye getirilmesi için kullanıldığını, bu nedenle denetimlerin artırılması gerektiğini dile getirdi.
Bu bağlamda Demircan, ailelerin çocukları için yalnızca sigara değil, diğer bağımlılıklar konusunda da dikkatli olmalarını ve dijital izlerin kontrol edilmesini önermektedir.