Doğu Afrika’da yer alan Sudan, ordu ile Hızbullah Devrimci Güçleri (HDK) arasında süregelen çatışmalar nedeniyle zor günler geçirmekte. Savaşın etkileri, halkı ciddi zorluklarla karşı karşıya bırakırken, ülkenin birçok eyaletinde gerilim devam ediyor.
“Sudan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin eski ve stratejik” olduğunu belirten Sudan Sağlık Bakanı Heysem Muhammed İbrahim, sağlık alanındaki işbirliklerinin güçlü olduğunu vurguladı. İbrahim, “Nyala Sudan Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Hartum Eyaleti’ndeki Türk Hastanesi bu işbirliğinin en önemli örnekleridir. Bununla birlikte, Türkiye, Sudan’da tedavisi mümkün olmayan hastalar için sağlık hizmeti sağlamaktadır. Çatışmalar döneminde de Türkiye’den ilaç ve tıbbi destek aldık” dedi.
Sudan’daki savaşın getirdiği kayıpların boyutlarını değerlendirirken, İbrahim, sağlık kurumlarına 40 binden fazla yaralanma vakasının ulaştığını ve yaklaşık 6 bin ölüm gerçekleştiğini dile getirdi. Ülkeden ayrılanların sayısının 3 milyonu geçtiği, 9 milyona yakın kişinin ise iç göç etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Birleşmiş Milletler (BM) ise çatışmalarda 20 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini duyurdu. Ayrıca, 25 milyondan fazla kişi insani yardıma ihtiyaç duymaktadır.
IBrahim, Sudan’daki krizin benzersizliğini vurgulayarak, HDK’nin uluslararası normlara ve insanlığa karşı başlattığı saldırıları eleştirdi. “Milisler, vatandaşları, evleri, kamu hizmetlerini ve sağlık kurumlarını hedef alıyor” şeklinde konuştu. Savaşın başkent Hartum’da başladığını belirten İbrahim, bu durumun kitlesel göç ve yerinden edilmelere yol açtığını ifade etti.
Savaşın sağlık sistemine olan etkilerini aktaran İbrahim, hastanelerin askeri amaçlar için kullanıldığını ve peş peşe düzenlenen saldırıların sağlık hizmetlerini ciddi şekilde aksattığını açıkladı. “Savaşın dördüncü gününde Hartum Hastanesi’nin işgaline tanıklık ettim. Bu durum birçok hastanenin kapatılmasına yol açtı” dedi. İbrahim, depolarda yaklaşık 600 milyon dolarlık ilaç ve medikal malzemenin yağmalandığını ve bunun sonucunda ciddi bir ilaç kıtlığı ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti.
Sudan Sağlık Bakanı, sağlık alanındaki toplam kaybın 11 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, “Savaşın ilk gününden itibaren hastaneleri yeniden açıma çalışmalarına başladık” diye konuştu. Güncel durumda, açık kalp cerrahisi ve onkoloji hizmetleri sunan hastaneler bulunduğunu belirten İbrahim, “Ancak organ nakli hizmeti sağlayamıyoruz” ifadelerini kullandı. Sudan’a değeri 200 milyon dolardan fazla ilaç ve tıbbi malzeme ithalatı gerçekleştirdiklerini aktaran İbrahim, sağlık krizinin çözümüne yönelik uluslararası yardımlara da çağrı yaptı.
Cinsel saldırı ve tecavüz vakaları hakkında bilgi veren İbrahim, Sudan tarihindeki savaşlarda bu tür olayların yaşanmadığını vurgulayarak, “Sağlık kurumlarına ulaşan 250’den fazla tecavüz vakası mevcut ama bu sayı gerçekte çok daha yüksek” dedi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un Sudan’ı ziyareti sonrası yaşananları anlatan İbrahim, sağlık ve insani durumun sadece Sudan’ı değil, tüm bölgeyi etkileyen bir kriz olduğunu vurguladı. DSÖ yetkililerinin bu durumu yerinde görmeleri sonrasında tavırlarının değiştiğini söyledi.
Sonuç olarak, Sudan’ın yaşadığı krizin ciddiyetini ve sağlık alanındaki kırılgan durumunu gözler önüne seren bu açıklamalar, dünya genelindeki bağışçılara acil destek çağrısını yeniliyor.