Suriye’deki gelişmeler, özellikle son yıllarda, tüm dünyanın gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. 61 yıl boyunca iktidarda kalan Baas rejiminin devrilmesi ve Beşar Esad’ın ülkeyi terketmesinin ardından, muhalif gruplar Suriye’nin büyük bir bölümünü kontrol altına almayı başardılar. Bu durum, siyasi arenada ve uluslararası ilişkilerde ciddi değişikliklere yol açmıştır.
Son olarak, Suriye’deki durumla ilgili olarak uluslararası bakanlar düzeyinde bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı, 2024 yılında Ürdün de düzenlendi. Toplantıya Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katılırken; ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de yer aldı.
Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Hakan Fidan, Suriye halkının güven içinde, özgür ve refah içinde yaşama hakkına sahip olduğunu dile getirdi. Ayrıca, “Suriye’nin istikrarı hem bölge için hem de bölgenin ötesinde tüm dünya için son derece önemlidir” şeklinde konuşarak, tüm tarafların düzenli, kapsayıcı ve Suriyelilerin yönlendirdiği bir geçiş sürecine ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Fidan, Türkiye’nin Suriye halkıyla omuz omuza yürüme kararlılığını vurgulayarak, “Önümüzdeki günler kolay olmayabilir, ancak Türkiye olarak biz Suriye halkıyla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bu bağlamda, Suriye Kürtleriyle ilgili olarak da açıklamalar yapan Hakan Fidan, Türkiye’nin Suriye Kürtlerinin haklarına saygı duyan bir ülke olduğunu belirtti. Fidan, PKK ile Suriye’deki Kürtleri birbirinden ayırarak, Suriye Kürtlerinin meşru temsilcilerinin haklarını Şam’da savunmalarını destekleyeceklerini ifade etti. “Bizim hedefimiz budur” diyerek, bu konudaki kararlılıklarını ortaya koydu.
Fidan, ayrıca Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının da büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “İsrail’in saldırıları derhal durmalı” ifadesini kullandı. Bu, Suriye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü açısından kritik bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Suriye’deki durumu daha güvenli ve istikrarlı bir hale getirmeye yönelik çabalar, sadece bölge ülkelerin değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da ortak yükümlülüğü haline gelmiştir. Bu bağlamda, Hakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin Suriye konusundaki tutumunu ve hedeflerini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Gelecek süreçte Suriye halkının daha güvenli bir yaşam sürmesi adına atılacak adımlar, uluslararası iş birlikleri ve diplomatik çabalarla şekillenecektir.
