Suriye’de halk devrimi, kanlı bir rejimi devirdi ve bu süreçte muhalifler ülke kontrolünü ele geçirerek önemli bir değişim sağladı. Uzun yıllar süren savaş nedeniyle farklı ülkelerde yaşayan Suriyeliler, artık özgürleşen ülkelerine geri dönmeye devam ediyorlar. Bu dönüşler, hem insanların özlem duyduğu topraklara geri dönmelerini sağlarken hem de ekonomik hayata yeni bir ivme kazandırmış durumda.
Kuzeybatı Suriye’nin İdlib bölgesi, bu dönüşlerin ardından oto pazarındaki hareketliliğin arttığı bir merkez haline geldi. Ülke içinde seyahat kısıtlamalarının azalmasıyla birlikte, araba almak isteyen Suriyeliler daha yeni modellere ulaşmak amacıyla İdlib’e akın ediyor. Ancak bu pazar sadece yeni modellerin değil, aynı zamanda ikinci el araçların da gözde olduğu bir yer konumuna geldi.
İdlib’deki oto pazarında, Bab al-Hawa sınır kapısından ve Türkiye limanlarından ithal edilen kullanılmış arabalara “Avrupa arabaları” denilmekte. İlginç bir şekilde, bu arabaların çoğu aslında Avrupa’da üretilmiyor. Bunun yerine, genellikle Hyundai ve Kia gibi markaların, ortalama yaşı en az 10 olan ve her biri ortalama iki yüz bin kilometreyi geçmiş olan Kore menşeli araçları pazar önceliğini elinde tutuyor. Al-Hayed otomobil ithalat ofisinin sahibi Mustafa Hayed, Avrupa otomobillerinin genellikle Yunanistan ve Basra üzerinden Suriye’ye getirildiğini belirtiyor.
Ancak fiyatlar, bu dönemde ciddi şekilde artış göstermiş durumda. İdlib pazarında, 2010 model Kia Rio’nun fiyatı, Suriye’nin mevcut rejimi devrilmeden önce yaklaşık 3 bin dolar civarındayken, bugün bu rakam 15 bin dolara kadar yükselmiş. Kore otomobilleri, bakım kolaylığı ve yedek parça bulunabilirliği açısından daha da fazla talep görüyor. Örneğin, daha önce 4 bin 500 dolara satılan 2012 model Kia Cerato’nun fiyatı şimdi 9 bin dolara, 2012 model Hyundai Accent’in fiyatı ise 5 bin dolardan 12 bin dolara çıkmıştır. Pazara yeni giren 2010 model Mercedes E200 gibi Alman otomobilleri de şu anda 13 bin ila 15 bin dolar arasında alıcı bulmakta.
Bu gelişmeler, Suriye’nin yaşadığı değişim sürecinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Özellikle insanların geri dönüşleri, ekonominin canlanmasına ve ulaşım alanında yeni dinamiklerin oluşmasına neden oluyor. Oto pazarındaki bu hareketlilik, ekonomik ihtiyacın bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Suriyelilerin kendi yurtlarına olan özlemleri yanı sıra, ekonomik fırsatlardan yararlanma isteği de gözlemleniyor. Sonuç itibarıyla Suriye, iç savaş sonrası yeniden inşaya ve eski hayat düzenine dönüş çabalarına devam etmekte. Bu bıçak sırtı durum, hem insanların hayalleri hem de ekonominin durumu açısından büyük bir önem taşımakta.
