18 Haziran’da gerçekleştirilen TBMM Genel Kurulu’nda, DEM Parti Milletvekili George Aslan’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Talat Paşa anıtı yaptırmasını eleştirmesi, Meclis’te gerilimi arttırdı. Aslan, Talat Paşa’yı “katil” olarak nitelendirirken “Ermeni soykırımı” ifadelerini de kullandı.
Bu durumu kınamak üzere kürsüye çıkan İYİ Parti Milletvekili Şenol Sunat, TBMM Başkanvekili ve CHP Milletvekili Tekin Bingöl tarafından sözleri kesildi.
Bingöl’e tepki gösteren TBMM Divan Katibi ve İYİ Parti Milletvekili Yasin Öztürk, masaya vurarak “Tarafsız ol!” şeklinde sert bir çıkış yaptı.
Yaşanan tartışmaların ardından, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve 28 milletvekili tarafından TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifinde, Talat Paşa’nın adının Ermenistan’a açılan Alican Sınır Kapısı’na verilmesi önerildi.
Tarih, yalnızca geçmişte yaşananların kaydı olmanın ötesinde, milletlerin kimliğini şekillendiren, hafızasını canlı tutan ve gelecek nesillere aktarılan büyük mücadelelerin, liderlerin ve fikirlerin birikimini yansıtır. Bu mirası yaşatmak, devlet aklının yanı sıra, millet vicdanının da temel bir kaygısıdır. Bu bağlamda, önemli sınır kapılarımızdan biri olan Alican Sınır Kapısı’nın ‘Talat Paşa Sınır Kapısı’ olarak yeniden adlandırılması, tarihimize, bağımsızlık mücadelesine ve milli hafızamıza sahip çıkma azminin bir göstergesi olacaktır. Talat Paşa, Türk milletinin kaderinin şekillendiği kritik dönemlerde devletin yükünü omuzlayan, imparatorluk bileşenleri arasından bir ulusun varoluş bilincini yeniden inşa eden öncü figürlerden biridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde sadrazamlık yapmış olan Talat Paşa, sadece politik bir lider değil; aynı zamanda milletin varlığı ve bekası adına önemli adımlar atan mimarlardan biridir.
SINIR KAPISININ TALAT PAŞA’NIN İSMİYLE ANILMASI SAYGI NİŞANESİDİR
Talat Paşa’nın hayat hikayesinin yer aldığı teklifin devamında şu ifadelere yer verildi:
Alican Sınır Kapısı’nın Talat Paşa’nın ismiyle anılması, coğrafyamıza kazınacak bir saygı nişanesidir. Bu değişiklik, yalnızca bir ismin değişiklik gerektirir; Türk milletinin tarihine, kahramanlarına ve hafızasına sahip çıkma kararlılığını da güçlü bir şekilde ifade etmektedir. Zira milli kahramanlarını unutan milletler, zamanla kendilerini de unutma tehlikesiyle karşılaşır. Alican Sınır Kapısı’nın adının değişmesi, düşman karşısında dimdik duran bir milletin sınırlarına kendi tarihini mühürlemesi demektir. Bu adım, milletimizin genç nesillerine tarih bilinci kazandırmak ve devletimizin tarihi sürekliliğini hatırlatmak açısından büyük bir anlam taşımaktadır. Bu vesile ile, Talat Paşa’nın adını devletimizin stratejik ve sembolik öneme sahip olan bir sınır kapısında yaşatmak; onun idealleri, mücadelesi ve fedakârlıklarına uygun bir selam verecektir.