Türkiye, terör belasıyla başa çıkma yolunda tarihi bir döneme girmiştir. Bu dönemi başlatan adım, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Ekim ayının başlarında Demokratik Emek Partisi (DEM) milletvekilleri ile el sıkışmasıyla başlamıştır. Ardından, bu barış sürecine yönelik adımlar ardı ardına gelmeye başlamıştır.
DEM’in siyasi partilere yönelik ziyaretleri hız kazandı. İmralı’da bulunan PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmelerin ardından, DEM’li vekiller Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, beraberlerinde Ahmet Türk ile birlikte çeşitli siyasi partileri ziyaret etmeye başladılar.
Bu ziyaretler çerçevesinde DEM heyeti, öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’u ardından ise Devlet Bahçeli’yi ziyaret etme fırsatı buldular. Bu tarihi ziyaretlerin içeriği ise kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı.
Ahmet Türk, bu görüşmelerle ilgili olarak İsmail Saymaz’a konuştu ve Bahçeli’nin tutumu karşısında yaşadığı şaşkınlığı dile getirdi. Türk, Bahçeli’nin yaklaşımının samimi olduğunu vurgulayarak, “İnsan şok oluyor,” dedi ve Bahçeli’nin insan ilişkileri konusundaki duruşunu övdü. Türk, “Düşüncelerini açık ifade eden bir tavrı vardı,” diyerek Bahçeli’nin samimi yaklaşımını yineledi.
Türk, “Artık Kürtlerle Türklerin oturup kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi zamanıdır,” diyerek bu süreçte önemli bir dönüm noktasına vurgu yaptı. Ülkede çok acılı ve sancılı süreçlerin yaşandığına dikkat çeken Türk, bu gerginliğin ortasında, Orta Doğu’daki emperyalist güçlerin saldırılarına karşı, kendi meselemizi çözmemiz gerektiğini belirtti. Bu konudaki her iki tarafın da benzer bir bakış açısına sahip olması gerektiğini ifade etti.
Ahmet Türk, “Bizim tek derdimiz 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden inşasıdır. 50 milyon Kürdün yüzü Türkiye’ye dönük,” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu ifadeler, Türkiye’nin farklı etnik kökenlerine sahip olan halkları arasında kardeşlik mesajının verilmesi açısından önem arz etmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’de terörle mücadele ve barış süreci açısından atılan bu adımlar, ülkedeki toplumsal barışın sağlanması ve kardeşliğin yeniden tesis edilmesi için umut vadediyor. Devlet Bahçeli’nin liderlik ettiği MHP’nin, DEM ile yürütülen görüşmelerin olumlu sonuçlar vermesi umuluyor. Türkiye bu süreçte, etnik ve kültürel çeşitliliği bir zenginlik olarak kabul ederek, ortak sorunların çözümünde diyalog ve uzlaşıya dayalı bir yaklaşımı benimsemektedir.
