Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçilerin yaş ortalamasının 59’a çıkmasının gıda arz güvenliği ve tarımda sürdürülebilirlik açısından endişe verici olduğunu belirtti. Bayraktar, bu durumu detaylandırmak üzere kamera karşısında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Üretici nüfusunun büyük bir kısmının erkeklerden, yüzde 82 oranında, geri kalanının ise kadınlardan oluştuğunu aktaran Bayraktar, tarım sektöründeki çalışanların yaş ortalamasının giderek yükseldiğini vurguladı. Bayraktar, Türkiye’deki çiftçilerin yaş dağılımına dair şu bilgileri paylaştı:
“2024 yılı itibarıyla, çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a ulaştı. Erkek çiftçilerimizin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerimizin ise 61. Üreticilerimizin yüzde 35’i 65 yaşın üzerinde, diğer yüzde 35’i ise 50-64 yaş aralığında. 18-32 yaş arası genç çiftçilerimizin oranı ise yalnızca yüzde 5, bu durum, gençlerin tarımdan ve kırsal yaşamdan hızla uzaklaştığını göstermektedir.”
“Kadın çiftçilerimiz, tarımın geleceği için büyük bir potansiyele sahiptir”
Kadın çiftçilerin yaş ortalamasının yüksek olduğunu kaydeden Bayraktar, bu konuda atılması gereken adımlara değindi. Ayrıca, kadınların tarımda daha fazla yer alması için desteklerin artırılması gerektiğini söyledi. Bayraktar, “Kadın çiftçilerimiz, tarımın geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor” şeklinde konuştu.
“2024’te 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6 azalmış durumda”
Kırsal alandaki nüfusun sosyal ve ekonomik fırsatlar açısından ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Bayraktar, bu durumu şöyle açıkladı:
“Son 30 yılda çocuk doğumunun olmadığı, kış aylarında tamamen boşalan ve bekçiler tarafından korunan köylerimiz var. 2024’te 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6, 33-49 yaş arası çiftçi sayısı ise yüzde 4 oranında azalmıştır. Gençlerimiz, evlenme çağında bile köylerinde çiftçilik yapmaktansa, kentlerde asgari ücretle çalışmayı tercih etmeye başladı.”
Bayraktar, bu durumun çözülmesi gerektiğine vurgu yaparak acil bir eylem planı oluşturulması gerektiğini ifade etti:
“Genç nüfusun tarıma dönüşünü sağlayacak politikalar geliştirmek, çiftçilerin gelirlerini arttırmak ve sosyal güvenliklerini güçlendirmek zorundayız. Prim borçları üreticilerimizin üzerinde büyük bir yük olmuştur. Genç ve kadın çiftçilerin sosyal güvenlik prim yükleri devlet tarafından hafifletilmelidir.”
“Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalı”
Bayraktar, gençlerin tarımsal arazi edinmelerini kolaylaştıracak, düşük faizli krediler ve hibe desteklerinin artırılmasının önemini vurguladı:
“Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalı, kırsal bölgelerde altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal imkânlar iyileştirilmelidir. Tarıma dayalı sanayi yatırımları desteklenmeli, tarım kooperatifleri güçlendirilmeli ve gençlerin bu yapılara katılımı teşvik edilmelidir. Tarımlı liselerinde ve üniversitelerde, tarım ve teknolojiyi bir araya getiren yeni programlar oluşturulmalıdır. Gençlere modern tarım teknikleri ve girişimcilik eğitimleri verilmelidir. Tarımın geleceği için toplumsal bilincin acilen oluşturulması gerekmektedir.”
Bayraktar, tarım sektörünün Türkiye’nin gıda güvenliği ve ekonomik yapısı için vazgeçilmez olduğunu da belirtti. “Gençlerimizi tarıma kazandırmak sadece sektörel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ülkemizin geleceği için de kritik bir önem taşımaktadır. Gençlerimizin tarımsal üretime katkı yapabilmesi için devlet, özel sektör ve tüm paydaşların desteği şarttır. Birlikte hareket ettiğimiz takdirde, tarım sektörümüzü güçlendirebilir ve gençlerimize umut dolu bir gelecek sunabiliriz. Gençlerimizi bu topraklarda tutamazsak, yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır” şeklinde sona erdirdi.
