Son zamanlarda, Amerika Birleşik Devletleri ile Kanada arasındaki ticaret ilişkileri giderek sıcak bir hale geliyor. Bu gelişmeler, iki ülke arasında ticaret savaşına yol açma potansiyeli taşımaktadır. Kanada, özellikle Ontario eyaletinden Amerika Birleşik Devletleri’ne elektrik ihraç edilirken uygulanan yeni vergi oranlarıyla dikkatleri üzerine çekmiştir. Ülkeden ABD’ye ihraç edilen elektriğe uygulanan yüzde 25’lik vergi, iki ülke arasında misillemelere neden olmuştur.
Bu durumun bir sonucu olarak, ABD Başkanı Donald Trump, Kanada’dan ithal edilen tüm çelik ve alüminyum ürünlerine uygulanan vergileri iki katına çıkarma kararı aldığını duyurdu. Trump, bu yeni verginin yarın itibarıyla yürürlüğe gireceğini belirtti. Duyurusunda şu ifadeleri kullandı: “Kanada, ABD süt ürünlerine uyguladığı yüzde 250 ile yüzde 390 arasındaki bu Anti-Amerikan Çiftçi Tarifesini derhal kaldırmalı.” Bu durumun uzun zamandır skandal olarak görüldüğünü vurgulayan başkan, Kanada’nın bu tarife uygulamasının acilen sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti.
Aynı zamanda, Trump, elektrikle ilgili olarak ülkede bir ulusal acil durum ilan etme tehdidinde bulundu. Kanada’nın uyguladığı belirli gümrük vergileriyle ilgili olarak da, eğer bu vergilerde düşüş sağlanmazsa, 2 Nisan tarihi itibarıyla ABD’ye gelen otomobillere yönelik gümrük vergilerini “önemli ölçüde artırmakla” tehdit etti. Bu açıklama, Kanada ile olan ticaretin seyrini etkileyecek yeni bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Trump’ın Kanada ile olan ilişkilerindeki bir başka dikkat çekici nokta, Kanada’nın ulusal güvenlik için az bir ödeme yaptığı ve askeri koruma için Amerika’ya güvendiği yönündeki iddialarıdır. Başkan Trump, konuşmasında “Kanada’yı yılda 200 milyar dolardan fazla sübvanse ediyoruz. Neden? Bu böyle devam edemez.” diyerek, Kanada’nın durumu hakkında düşüncelerini dile getirdi. Trump, Kanada’nın 51’inci eyalet olması gerektiğini vurguladı ve bunun her iki ülke için de mantıklı bir çözüm olduğunu savundu.
Trump, “Böylece tüm gümrük tarifeleri ve diğer her şey tamamen ortadan kalkacak.” ifadesini kullanarak, bu durumun Kanada için büyük avantajlar sağlayacağını öne sürdü. Kanada’nın vergilerinin azalacağını, askeri açıdan daha güvende olacağını ve Kuzey Sınırı sorunlarının kalmayacağını belirtti. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’nin daha güçlü ve büyük bir ulus haline geleceğini vurguladı. Yıllar önce çizilen yapay ayrım çizgisinin nihayet ortadan kalkarak, dünyanın en güvenli ve en güzel uluslarından birinin ortaya çıkacağına dair inancını dile getirdi.
Sonuç olarak, ABD-Kanada arasındaki ticaret savaşının, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri derinden etkileyen bir süreç haline geleceği görülmektedir. Her iki ülkenin liderlerinin açıklamaları ve almış oldukları pozisyonlar, bu sürecin ne yönde evrileceğine dair ipuçları sunmaktadır.