“`html
ABD’de 60. başkanlık seçimi tüm hızıyla devam ediyor. Seçim sürecinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, zaferini ilan ederek başkanlık görevine yeniden sahip olma şansını elde etti.
Trump’a kaybetmesiyle birlikte, Demokrat Parti adayı Kamala Harris, hem Amerika’da başkan olarak görev alan ilk kadın unvanını hem de ilk siyahi ve Hint kökenli kadın başkan olma fırsatını kaçırmış oldu. Harris, dört yıl boyunca yardımcılığını yaptığı Başkan Joe Biden’dan devraldığı bu yarışta, Demokrat Partiyi üst üste ikinci kez iktidara taşıma hedefine ulaşamadı.
Donald Trump, başkan olmak için gerekli olan 270 delege sayısını aşarak yeniden başkanlık koltuğuna oturma hakkı kazandı. Trump, geçmişte 2016 yılında Hillary Clinton’ı yendiği gibi 2024 seçimlerinde de Harris’i geride bıraktı, böylece ABD’de ilk kadın başkan seçilmesini engellemiş oldu.
Kamala Harris, 20 Ekim 1964’te California’nın Oakland kentinde Hindistanlı göçmen bir annenin (Shyamala Gopalan Harris) ve Jamaika asıllı bir babanın (Donald J. Harris) kızı olarak dünyaya geldi. Eğitimini kurulduğu yıllarda yalnızca siyahi öğrencilerin kabul edildiği Howard Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve ekonomi alanında tamamladı. 1986 yılında mezun olduktan sonra, daha ileri eğitimine California Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam etti.
Kariyerine eyaletin bölge savcı yardımcısı olarak başlayan Harris, uyuşturucu kaçakçılığı, çete zorbalığı ve cinsel taciz gibi önemli davaları kovuşturmasıyla adını duyurdu. 2004 yılında bölge savcısı olan Harris, 2010 yılında California’nın başsavcısı oldu.
Yine 2016 yılında, Demokrat Parti’den aday gösterilerek ABD Senatosunun ilk Hint-Amerikalı üyesi ve tarihindeki ikinci siyahi kadın olma unvanını kazandı. Senatoda etkili bir performans sergileyen Harris, 2020 seçimlerinde ise Joe Biden tarafından başkan yardımcısı adayı olarak gösterildi ve bu görevini başarıyla sürdürdü.
Harris’in başkan yardımcısı olarak geçen zaman diliminde, Biden’ın dış politikasına katkıda bulundu. Biden’ın dört yıllık kişisel ve uluslararası politikası, Gazze’de meydana gelen olaylar ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması gibi büyük gelişmelerle şekillendi. Dış politikada önemli kararlar alarak, Rusya’ya karşı Ukrayna’yı destekleme hedefinde aktif rol oynadı.
Harris, iç politikada ise altyapı mevzuatı, göç, silah kontrolü ve kürtaj hakkı gibi konularda farklı politikalarla öne çıkmayı başardı. Özellikle altyapı yasasıyla, ülke genelinde 60 binden fazla proje için 62 milyar dolarlık bütçe tahsis edilmesi hedeflendi. Bu dönemde göçmen krizine işleri kaynağında çözme yaklaşımını benimsedi ve Orta Amerika ülkelerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini savundu.
Trump’ın göçmen karşıtı söylemleriyle Harris’in önerileri zaman zaman çelişse de, Harris, suçla mücadele gibi konularda daha net mesajlar vermeye çalıştı. Ayrıca bireysel silahlanma konusunda denetimlerin artması gerektiğini savunarak, silah ruhsatının yasalarının sıkılaştırılmasını istedi. Eleştirilen, fakat kesinlikle desteklediği bazı ilkeleri arasında, suikast silahlarının yasaklanmaması da bulunuyor.
Kürtaj haklarının merkezi bir yere oturmasıyla birlikte, Harris, Biden’ın 2024 adaylığı açıklamasının ardından “sözde aşırılıkçı liderler” olarak tanımladığı kişileri eleştirdi. Aynı zamanda, bir karnaval ziyareti yaparak, kürtaj kliniklerini ziyaret eden ilk ABD