Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında 2022 yılından bu yana devam eden savaşın sona erdirilmesi için söz vermişti. Bu doğrultuda Trump, ilk olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile, ardından da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky ile bir araya geldi. Putin ile gerçekleştirdiği görüşmenin yapıcı geçmesine rağmen, Zelensky ile yapılan toplantı krizle sonuçlandı.
Zelensky, Trump’a Rusya ile barış masasına oturma çağrısını yineledi, ancak Avrupa ülkeleri bu gelişmeye mesafeli durmaya devam etti. Avrupa, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların artırılması ve Ukrayna’ya sağlanan desteğin devamı konusunda Trump yönetimini yanına alamazken, kendi askerî kapasitesini artırma kararlılığı gösterdi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in hemen ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da benzer açıklamalarda bulundu.
Macron, “Rusya, artık Fransa ve Avrupa için doğrudan bir tehdit oluşturuyor” diyerek, bölgedeki güvenlik dinamiklerinin önemli değişimlere uğradığına vurgu yaptı. Bu bağlamda Macron, önümüzdeki hafta Paris’te tüm Avrupa ordu komutanlarının bir araya geleceği kritik bir toplantı planladığını duyurdu.
Fransız lider, Ukrayna’daki savaş sürecinde Ukrayna’yı destekleyip Rusya’ya yaptırımlar uygulamayı sürdürdüklerini belirtti. “Ukrayna’nın ötesinde, Rus tehdidi burada ve Avrupa ülkelerini etkiliyor, bizi de etkiliyor. Rusya, Ukrayna savaşını çoktan küresel bir çatışmaya dönüştürdü” dedi. Macron, Rusya’nın siber saldırılar gerçekleştirdiğini ve Avrupa’daki sosyal medyada yalan bilgiler yayarak kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığını aktardı.
Ayrıca, Macron, Rusya’nın askeri harcamalarının artarak 2030’a kadar orduyu büyütmeyi planladığını ve bu durumun Avrupa’nın güvenliği için bir tehdit teşkil etmeye devam ettiğini vurguladı. “Rusya’nın Ukrayna ile yetineceğine kim inanabilir?” sorusunu gündeme getirerek, jeopolitik gelişmelerin güvenliği ve refahı daha belirsiz hale getirdiğini ifade etti.
Macron, “Yeni bir döneme giriyoruz, tehlikeli bir dünya, Rus tehdidi burada. Avrupa ülkeleri kendilerini savunmaya ve birbirlerine destek olmaya hazır olmalı” diyerek, ABD yanlarında olmadığı sürece Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu hazırlıkları yapma gerekliliğini dile getirdi. Önümüzdeki hafta Avrupa Birliği genelkurmay başkanlarını toplantıya çağırdığını belirtti. Ayrıca, Avrupa’nın nükleer caydırıcılığı konusunu stratejik olarak tartışma kararı aldığını ifade etti.
Macron, barış sürecine dair de önemli düşünceler paylaştı. “Barışa giden yol, Ukrayna’nın terk edilmesinden geçmez” diyerek, barışın teslimiyet veya çöküş anlamına gelmediğini belirtti. Ayrıca, Avrupalı ortaklarla “sağlam, kalıcı ve denetlenebilir bir barış planı” hazırladıklarını ve bu planı daha önce ABD’ye yaptığı ziyarette savunduğunu aktardı. Ukrayna’da barışın sağlanmasının bağımsız olarak, Avrupa’nın savunma ve caydırıcılık kapasitesinin artırılmasını gerektirdiğini vurguladı.
Macron, Fransa’nın Avrupa’nın güvenliğinde “özel bir statüsü olduğunu” ve etkili bir ordusuna, nükleer caydırıcılık kapasitesine sahip olduğunu dile getirdi. 10 yıl içinde orduya ayrılan bütçenin iki katına çıkarılacağını belirtti. Yarın Brüksel’de 27 devlet ve hükümet başkanının katılacağı zirveden önemli adımlar atılmasının beklediğini ifade etti.
Macron, “[…] Avrupa’d
