ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mart tarihinde İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e tehditler içeren ve müzakere çağrısı yapan bir mektup yazdığını açıkladı.
Hamaney, ABD’nin müzakere taleplerinin sorunları çözmek değil, kendi isteklerini dayatmak ve tahakküm kurmak amacı taşıdığını ifade etti. İran, bu durumu kabul etmeyeceklerini belirtti.
“DOLAYLI GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ”
Mektup, günler sonra Birleşik Arap Emirlikleri tarafından İran’a iletildi.
İran, 27 Mart’ta Umman üzerinden mektuba yanıt verdiğini duyurdu.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Trump’ın tehditlerini sürdürmesi durumunda ABD ile doğrudan görüşmeyeceklerini fakat aracılar vasıtasıyla dolaylı müzakerelere açık olduklarını aktardı.
TRUMP BOMBALAMA TEHDİDİNDE BULUNDU
Erakçi, müzakerelerin yalnızca nükleer konularda gerçekleşeceğini ve ülkesinin savunma kapasitesinin müzakere edilemeyeceğini vurguladı.
Trump ise ülke medyasına yaptığı açıklamada, İran ile bir anlaşmaya varılmazsa, İran’ı ‘daha önce hiç görmedikleri şekilde bombalayacakları’ tehdidinde bulundu.
İran lideri Hamaney, Trump’ın saldırı tehditlerini gerçekleştireceğine ihtimal vermediklerini, ancak herhangi bir saldırıya güçlü bir yanıt vereceklerini ifade etti.
“ŞİDDET ŞİDDETİ, BARIŞ DA BARIŞI GETİRİR”
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Trump’ın İran’ı bombalama tehdidine sert bir şekilde karşılık verdi.
Bekayi, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, “Bir devlet başkanının İran’a karşı açıkça bombalama tehdidi, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik şok edici bir aşağılamadır.” biçiminde ifadeler kullandı.
Bekayi, Trump’ın tehdidinin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın güvencelerine aykırı olduğunu belirterek, “Şiddet şiddeti, barış da barışı getirir. ABD, sonuçları ve etkilerini hesaba katarak kendi yolunu seçebilir.” değerlendirmesinde bulundu.