Amerika Birleşik Devletleri’nde ikinci kez başkan olarak görevine 20 Ocak 2025 tarihinde başlayan Donald Trump, görev süresi boyunca tartışmalı açıklamalarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Son olarak, dünya genelinde LGBT Onur Ayı olarak kutlanan Haziran ayını, savaşta yaralanan askerler için “Gaziler Ayı” olarak değiştirmeyi düşündüğü iddia ediliyor. Bu durum, özellikle LGBT topluluğu içerisinde büyük bir endişe ve tepki yaratırken, Trump’ın geçmişte bu gruba yönelik sert kararları da akıllara geliyor.
Trump, daha önce başkan olduğu dönemde, trans bireylerin Amerikan ordusunda görev yapmasını yasaklayan bir kararname imzalayarak, federal kurumların eşitlik ve kapsayıcılık politikalarına belli kısıtlamalar getirmişti. Kendisi, resmi politikasında yalnızca kadın ve erkek cinsiyetinin kabul edileceğini vurguladı. Görevine başladığı günlerde, “Görevimin henüz birinci gününde, kalemimin tek bir hareketiyle bu transseksüellik deliliğine son vereceğim” şeklindeki ifadeleri, toplumda büyük tartışmalara yol açmıştı.
Bu yeni iddialarla birlikte, Trump’ın askerler ve gazilere yönelik destek programlarını artırma çabalarından da bahsedilmektedir. Ancak şu ana kadar Beyaz Saray’dan bu konuyla ilgili resmi bir açıklama gelmiş değil. Trump’ın Haziran ayını değiştirme planı, ABD’de yeniden bir tartışma başlatmış durumda. LGBT hakları savunucuları, bu tür değişikliklerin gerici bir dönüşüme işaret ettiğini belirterek, toplumsal eşitlik mücadelesinin zayıflayacağını savunuyorlar.
Donald Trump’ın liderliğinde, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2025 yılı itibarıyla yaşanan bu gelişmeler, dünyada LGBT bireylerin hakları ve eşitlik mücadelesi açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Toplum içerisinde, bu konu hakkında birçok farklı görüş ve düşünce öne çıkıyor. Bazı gruplar, Trump’ın bu tür bir girişiminin mevcut durumu kötüleştireceğine inanırken, diğerleri ise gazilere yönelik yapılacak iyileştirmelerin daha önemli olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, Trump’ın bu konuda atacağı adımların, geniş bir toplumsal etki yaratması bekleniyor.
Ayrıca, 20 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yeniden göreve başlayan Trump’ın politikalarının geleceğini ve aldığı kararların sonuçlarını görmek için kamuoyunun dikkatle izlemesi gerektiği düşünülmekte. Bununla birlikte, LGBT topluluğu ve hakları açısından olası tehditler karşısında daha fazla dayanışma ve mücadele gerektiği de belirtiliyor. Bu tartışmalar, aynı zamanda liderlik tarzı ve seçim dönemindeki söylemler ile de yakından ilişkili olduğu için, Amerikan politikasının gidişatını ilgilendiren önemli meselelerden biri haline gelmiştir.
Sema Kızılarslan
Editor
