Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı mart ayında %3.2 artış göstererek 23.4 milyar dolar seviyesine ulaştı. 2025’in ilk çeyrek ihracatı ise 65.3 milyar dolara, yıllık ihracat ise 263.4 milyar dolara çıktı.
En fazla ihracat gerçekleştiren sektörlerin başında otomotiv, 3.5 milyar dolar ile mart ayının en çok ihracat yapan sektörü oldu. Kimya sektörü ise 2.7 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin ikinci en büyük ihracatçı konumunu korumayı başardı. Bu sektörün ilk üç aylık ihracat rakamı ise 7.7 milyar dolara ulaştı.
Kimyevi maddeler ve mamulleri kategorisinde plastikler ve mamulleri, 775 milyon dolarlık ihracatıyla ilk sırada yer aldı. Bunu 774 milyon dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünleri takip etti. Anorganik kimyasallar ise 236 milyon dolarlık ihracatıyla üçüncü sırada bulunuyor. Geri kalan ilk 10’daki diğer sektörler arasında; 143 milyon dolarla ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, 142 milyon dolarla ‘kauçuk ve kauçuk eşya’, 120 milyon dolarla ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, 137 milyon dolarla ‘eczacılık ürünleri’, 106 milyon dolarla ‘muhtelif kimyasal maddeler’, 62 milyon dolarla ‘organik kimyasallar’ ve 49 milyon dolarla ‘yapıştırıcılar, tutkallar’ yer almakta.
Mart ayında gerçekleştirilen ihracatın bir önceki yılın aynı ayına göre %3.2 artarak 23.4 milyar dolara ulaştığını belirten Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci mart ayı ihracatı olduğunu ifade etti. İhracatın ekonomik büyümede öncü bir rol oynadığını vurgulayan Karadeniz, bu rakamların Türkiye’nin ihracat performansındaki istikrarı ve büyüme potansiyelini ortaya koyduğunu dile getirdi.
TİM verilerine göre, kimya sektörü içinde liderliğini sürdüren plastik sektörünün ilk üç aylık ihracatının 2.5 milyar dolara yaklaştığını bildiren Karadeniz, ekonomik istikrarın sağlanması ve üretim artışıyla sektörün büyümeye devam edeceğini belirtti. Nitelikli ve katma değerli bir üretim için ülke olarak seferber olmamız gerektiğini ifade eden Karadeniz, Türkiye’nin orta ve uzun vadeli hedeflerine ulaşmasının üretimle mümkün olduğunu kaydetti.
Sanayi üretiminin GSYİH içindeki önemi üzerine dikkat çeken Karadeniz, sanayileşmiş ülkelerde üretim sektörlerinin yalnızca istihdamı artırmakla kalmayıp aynı zamanda ihracat potansiyelini de yükselterek ülke ekonomisini dışa bağımlılıktan koruduğunu aktardı. Sanayi üretimi arttıkça, ülkenin gelir seviyesinin yükseleceğini, kamu gelirlerinin artacağını ve ekonomik büyümeyi hızlandıracağını vurguladı.
