Dünya Sağlık Örgütü, obezite konusunda gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarını değerlendirmek üzere İstanbul’da buluşan uzmanlar, Türkiye’nin ciddi bir tehlike altında olduğunu belirtti. Obezite, vücut kütle indeksinin 30 ve üzerinde olması durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu durum, aşırı yağ birikimi ile karakterize edilen ve genellikle sağlıksız beslenme, hareketsizlik, genetik faktörler ve bazı psikolojik durumlarla ilişkilendirilen bir sağlık sorunudur. Obezite, diyabet, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, kanser gibi ciddi hastalıkların riskini artırmaktadır. Tedavi genellikle diyet, egzersiz, davranış değişikliği ve bazen cerrahi müdahaleyi içermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre obezitenin hızla arttığı ülkelerden biri de Türkiye’dir. 2060 yılına kadar obezite oranının dünya genelinde yüzde 70, Türkiye’de ise yüzde 94’e ulaşması beklenmektedir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 9 ülkede gerçekleştirilen obezite araştırmasında bebeklerin kordon kanı da incelenecektir. İstanbul’da yapılan toplantıda, Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Erdine, İspanya ve Fransa’dan gelen uzmanlar ve araştırmacılar obezite konusunu masaya yatırdılar.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen 10 milyon euroluk obezite araştırması Türkiye başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde gerçekleştirilecektir. Türkiye’nin yüzde 20’si obez iken yüzde 35’i aşırı kilolu olarak saptanmıştır. Prof. Dr. Manuel Tena-Sempere, obezitenin artık bir pandemi boyutunda olduğunu ve bu sorunun genetik, beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlerle ilişkili olduğunu belirtmiştir.
Her dört kişiden birinde obezite görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, obezite risk faktörlerini belirlemek ve bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapmak gerektiğini vurgulamışlardır. Yapay zeka yöntemleriyle elde edilen verilerin obeziteye karşı alınacak önlemleri belirlemede önemli bir rol oynayacağı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, obezite konusunda ciddi bir mücadele verilmesi gerektiği ve toplumun genel sağlığını tehdit eden bu sorunun çözümü için multidisipliner yaklaşımların benimsenmesi gerektiği vurgulanmıştır.