Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Spor Fest 2024’ programında öğrencilerle bir araya geldi. Programda, Gezeravcı’ya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek eşlik etti. Gezeravcı, Türkiye’nin uzay alanında yapılabilecek hedeflere odaklandığını belirterek, 2018 yılında kurulan Uzay Ajansı ve diğer uzay kuruluşlarının çalışmalarından bahsetti. Gezeravcı, uzay faaliyetlerinde Türkiye’nin genç ve tecrübesiz olduğunu ancak hedeflerine doğru ilerlemeye devam ettiklerini vurguladı.
Gezeravcı, gelecekte Ay’a ulaşmayı planladıklarını söyledi ve ‘Uzay Limanı’ projesinden bahsetti. Yerli roketler ve hava araçlarıyla artık uzaya erişebildiklerini belirten Gezeravcı, Türkiye’nin uzay faaliyetlerinde kendi ürünlerini kullanmak istediklerini dile getirdi. Birkaç yıl içinde, Türkiye’nin imkanlarıyla ürettikleri bir roket ve itki sistemiyle Ay’a ulaşmayı planladıklarını ifade etti. Gezeravcı, bu hedeflerinin ütopik olabileceğini ancak hazırlık aşamasının büyük ölçüde tamamlandığını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin uydu alanında da önemli adımlar attığını ve TÜRKSAT 6A uydusunun fırlatılacağını sözlerine ekledi.
Alper Gezeravcı’nın konuşması, Türkiye’nin uzay alanındaki geleceği hakkında umut verici bilgiler içeriyordu. Türkiye’nin genç uzay ajansı ve diğer kuruluşlarıyla uzay faaliyetlerinde önemli hedefler belirlediği ve bu hedeflere doğru kararlılıkla ilerlediği vurgulandı. Gezeravcı’nın açıklamaları, Türkiye’nin uzay alanında kendine güvenen bir ülke olma yolunda büyük adımlar attığını gösterdi.
Sonuç olarak, Alper Gezeravcı’nın Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde yaptığı konuşma, Türkiye’nin uzay alanındaki gelecek planları ve hedeflerine dair önemli ipuçları verdi. Türk astronotun açıklamaları, yerli üretim roketler ve itki sistemleriyle Ay’a ulaşma hedeflerinin gerçekçi ve hazır olduğunu gösterdi. Türkiye, uzay faaliyetlerinde kendi imkanlarıyla ilerlemeye devam ederken, uluslararası alanda da adını duyurmaya hazırlanıyor. Gezeravcı’nın konuşması, Türkiye’nin uzay alanındaki potansiyelinin yalnızca başlangıç olduğunu ve gelecekte daha büyük adımlar atılacağını gösterdi.
