Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 13 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısı ile Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer edindi. Bu toplantıya katılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, yaptıkları konuşmalarla tepkilerin odağı haline geldi.
Özellikle Ömer Aras, hükümetin ekonomi ve hukuk politikalarını eleştirerek “Ülke olarak güven problemi yaşıyoruz” şeklinde ifadeler kullandı. Bu sözlerin ardından Aras hakkında, yaptığı açıklamaların gerçeğe aykırı olduğu ve kamu barışını bozma potansiyeli taşımadığı gerekçesiyle resen soruşturma başlatıldı. Siyaset çevrelerinden gelen tepkiler de Aras’ın üzerine yoğunlaştı.
Bu bağlamda, tepkileri ifade eden isimlerden biri de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli, TÜSİAD’la ilgili yaptığı yazılı açıklamada, derneğin başkanının ve Yüksek İstişare Konseyi başkanının eleştirilerinin ülkenin gündemini fazlasıyla meşgul ettiğini belirtti. Bu tür açıklamaların “TÜSİAD’ın vesayetçi sancıları tekrar nüksetmiştir” ifadesi ile özetledi.
Bahçeli, ayrıca 1971 yılından bu yana TÜSİAD’ın siyaseti yönlendirmeye dayalı bir strateji izlediğini belirtirken, derneğin geçmişteki karanlık dönemlerinden de bahsetti. Bu dönemlerin hatırlanması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, TÜSİAD’ın hükümetlere doğrudan meydan okuduğunu ve kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığını ifade etti. Bahçeli’ye göre, TÜSİAD Türk milletinin seçim ve tercihleri etrafında şüphe oluşturan bir tavır sergilemiş ve muhalefet partilerinin hedeflerine hizmet etmeye çalışmaktadır.
Bahçeli’nin açıklamaları çerçevesinde, TÜSİAD’ın iç ve dış çıkar gruplarına sözcülük yaptığı ve bu durumun art niyetlilik olarak nitelendirildiği ifade edildi. Bahçeli, ayrıca CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarındaki yaklaşımını da eleştirdi. Bu bağlamda, Bahçeli, “TÜSİAD’ın durumunu tahlil etmek ve değerlendirmek siyasi ve ideolojik ahlaklarıyla tutarlılık gösterecektir” dedi.
Bahçeli, TÜSİAD’ın muhalefet cenahını konsolide etme arayışının, hükümeti yıpratma ve muhalefete ön açma amacında olduğuna dikkat çekti. Bu noktada, CHP’nin tavşan adaylar gündemini tutarken, aynı zamanda TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemesinin tutarsızlık teşkil ettiğini dile getirdi. Bahçeli, TÜSİAD yöneticilerinin sundukları çözüm önerilerinin inandırıcılığının ve ikna ediciliğinin tamamen yok olduğuna dair eleştirilerini de sıraladı.
Ayrıca, Türkiye’de sistemin iflas ettiğini söylemek yerine siyasi amaçlarla hareket eden TÜSİAD’ın tutarsızlığına da vurgu yaptı. Bahçeli, “Kurnazlığa gerek yoktur, buna aldanacak ve kanacak bir vicdan sahibi asla olmayacaktır” ifadelerini kullanarak, Türkiye’nin ekonomik vizyonunun eksikliğine dikkat çekti.
Sonuç olarak, Bahçeli, CHP’nin ve beraberindeki marjinal muhalefet partilerin potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının profilinin belirmeye başladığını ifade etti. TÜSİAD Başkanı’nın cesaretini gösterip, gizli diyalogları ve süreçleri ifşa ederek şeffaflığını kanıtlaması gerektiğini belirtti.