Uydu görüntülerinden elde edilen verilere göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik bir saldırı hazırlığında olduğu ortaya çıktı. İsrail ordusu, Gazze’nin hemen dışına üsler kurarak bir birlik konuşlandırmaya başladı. Uydu görüntülerinde, İsrail’in 800’den fazla askeri aracı bölgeye yerleştirdiği görüldü. 120 araç kuzey sınırlarda, 700 araç ise güneydeki Negev çölünde bulunuyor. Ayrıca, 9 askeri karakolun da kurulduğu belirlendi. Bu karakollardan 3’ü 2023’te, 6’sı ise 2024 yılı içinde faaliyete geçirildi. Karakollarda askerler, operasyonel komuta merkezleri ve askeri araçlar bulunmaktadır.
İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı sürdürme niyetinde olduğu bilgisi, El Cezire tarafından da doğrulandı. İsrail’in süregelen şiddetli saldırıları sonucunda yaklaşık 35 bin Filistinlinin hayatını kaybettiği ve nüfusun çoğunun yerinden edildiği belirtildi. Saldırılar neticesinde evlerin yüzde 62’sinin yok olduğu da raporlar arasında yer almaktadır.
Uydu analizler, İsrail’in askeri kaynaklarını Gazze’deki harekatına odakladığını göstermektedir. ABD’li ve İsrailli yetkililer arasında gerçekleşen toplantıda, 18 Nisan tarihinde Refah’a olası bir operasyon düzenleme ihtimali üzerine görüşmeler yapıldığı bildirildi. Bu toplantının, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırı planlarını değerlendirmek amacıyla yapıldığına dair spekülasyonlar da bulunmaktadır.
İsrail’in Gazze’deki hazırlıkları, bölgedeki gerilimin artmasına neden olmuştur. Uluslararası toplumun bu duruma karşı nasıl bir tutum alacağı ise merak konusu olmaya devam etmektedir. İsrail’in Gazze’ye yönelik olası bir operasyonun sonuçları ve getireceği yeni insanlık dramı ise endişe yaratmaktadır. Bu durumun barış ve istikrar açısından bölge üzerinde yıkıcı etkilere sahip olabileceği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırı hazırlıklarının uydu görüntüleriyle tespit edilmesi, bölgedeki gerilimi artırmış ve uluslararası toplumda endişeye neden olmuştur. İsrail’in Gazze’ye olası yeni bir saldırı başlatma niyeti, bölgede insani bir krize yol açabilecek potansiyel taşımaktadır. Bu nedenle, uluslararası toplumun etkili bir şekilde müdahale etmesi gerekmektedir.
