CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ GÖKHAN GÜNAYDIN:
‘ESENYURT’TA CHP’Lİ MECLİS ÜYELERİ ZORLA DIŞARI ÇIKARILIYOR’
‘28 BELEDİYE MECLİS ÜYESİ HAKKINDA BİR TANE SORUŞTURMA YOK’
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, kayyım atanan Esenyurt Belediyesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında şunları dile getirdi:
“Esenyurt’un seçilmiş belediye meclis üyeleriyle beraber Esenyurt Belediye Meclis toplantımızı yapıyoruz. Arkadaşlar burada Esenyurt’un millet iradesi vardır. Dolayısıyla bu millet iradesi önünde hepinizi saygıyla bir kere daha selamlıyorum.
Tam karşımızda bir belediye binası var, Esenyurt’un belediye binası var. Bulunduğumuz yerle Esenyurt Belediye binası arasında belki 10 sıra bariyer var ve binlerce polis var. Şu anda Esenyurt Belediyesi’ne, Esenyurt Belediyemizin seçilmiş Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyeleri alınmıyor.
Peki, kim var orada? Orada atanmış Beyoğlu Kaymakamı var. Beyoğlu Kaymakamını hatırlıyorsunuz değil mi arkadaşlar? Daha bir ay evvel Beyoğlu Belediyesinin elinden belediye binasını, belediyenin hizmet binasını zorla tahliye ettirmeye kalkışan kaymakam, 12 saat içerisinde vali yardımcısı yapıldı ve şimdi orada kayyum olarak oturuyor. İlk yaptığı iş nedir? Bir marifetmiş gibi Esenyurt Belediye Başkanı koltuğunda poz vermek. Ben sana söylüyorum kaymakam: O koltuktan seni kaldıracağız, milletin iradesiyle kaldıracağız!
‘BERABER GİDECEKLER, HEP BERABER’
Ey kaymakam, seni oraya kim gönderdi? Seni oraya İçişleri Bakanı gönderdi. İçişleri Bakanı da bir ara İstanbul Belediye Başkanına kayyum olarak atanmıştı hatırlıyor musunuz? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bir dönem İstanbul Belediye Meclisinden almadığı yetkiyle, milletten alamadığı yetkiyle kayyum olarak atanmış ve İstanbul Belediyesine oturmuştu, o da oradan poz vermişti. Bir şey daha yapmıştı, hatırlıyor musunuz? Tokat’ın Turhal ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vatandaşı büyük bir saygıyla ve dikkatle dinleyen fotoğrafını belediyenin duvarından indirip depoya kaldırmışlardı. Sonra o fotoğraf geri geldi, Ali Yerlikaya gitti. Hep beraber gidecekler arkadaşlar, hep beraber.
‘28 CHP BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ZORLA SOKULMUYOR’
Şimdi arkadaşlar biz burada bir belediye meclis toplantısı yapıyoruz, ifade ettik: İstanbul’un 39 ilçesi var. Bu 39 ilçesinin 38’inde belediyelerin önce grup toplantıları yapıldı, arkasından da meclis toplantıları şu saatte halen yapılıyor. İstisnası ne? İstisnası Esenyurt… Peki, Esenyurt’un 28 seçilmiş Cumhuriyet Halk Partili Belediye Meclis üyesi burada, 14 AKP meclis üyesi nerede? Onlar içeride… 3 MHP Belediye meclis üyesi nerede? Onlar da içeride… Demek ki iktidar kendi partisine mensup olan belediye meclis üyelerine kapıyı açıyor, 28 Cumhuriyet Halk Partisi belediye meclis üyesini zor kullanarak, kolluk kuvvetlerinin yetkilerinin dışına taşmaları suretiyle dışarıya çıkmalarını sağlıyor. Bu hukuksuzluğun hesabını onlara mutlaka soracağız.
‘SENİN VEKİLİN BERABER FOTOĞRAF VERİYOR’
Ahmet Özer’e terörist muamelesi yapıyorlar. Neymiş? Ahmet Özer, Remzi Kartal’la 2015 yılında, yani bundan tam 9 yıl evvel yalnızca 2 gün, 29 ve 30 Ağustos tarihlerinde telefonla konuşmuş. Yahu senin şu anda Meclis’te milletvekili olan Hüseyin Yayman, geçmişte Meclis Başkanvekili olan Ayşenur Bahçekapılı Brüksel’de beraber fotoğraf veriyorlar. Onlar terörist olmuyor da Ahmet Özer mi terörist oluyor?
‘12 YIL ÖNCEKİ TELEFON NEDENİYLE İNSAN İÇERİYE ATILIR MI?’
Ahmet Özer’in geriye yönelik 12 yıllık kaydını almışlar. Savcılık kaydında deniyor ki: “Adli işlem yapılan 694 kişiyle telefon görüşmesi var.” Şu anda bana bir icra işlemi yapılsa ben de adli işleme muhatap olmuş olurum. Sorduk, ne demek adli işlem? Bunlardan kaçı hükümlü? Arkadaşlar nihayet tutuklama müzekkeresinde gördük; bu 694 kişiden 47’si hükümlü. Peki, ben size soruyorum: Dışarıda biriyle telefonla konuşuyorsunuz, o adam 5 yıl sonra suç işleyecek, 8 yıl sonra da bu suçtan dolayı cezaevine girecek. Bilmeniz mümkün mü? Mümkün mü?.. 12 yıl evvel yaptığı telefon görüşmelerinden dolayı insan terörist muamelesi görür de içeriye atılır mı? Veya kendisinin bulunmadığı bir ortamda adı geçtiği için “o halde sen teröristsin” denir mi? Ahmet Özer’i tanıyoruz; Ahmet Özer lafını sözünü esirgeyen bir insan değil, 40’a yakın kitap yazmış, yüzlerce makaleleri olan bir insan ve bu insan 31 Mart 2024’te Esenyurt’un yurttaşlarının yarısının iradesini alarak seçildi. Onun suçlu olmasını Cumhur İttifakı nezdinde gerekli kılan şey işte buradan tıpkı 2019’da olduğu gibi 2024’te de AKP’yi küçük ortağıyla beraber defetmemizdir. Gene yapacağız, gene yapacağız! Sevgili arkadaşlar; hukukun arkasına sığınıyorlar, diyorlar ki: “2016 tarihli bir KHK var.” Ne olmuştu 2016’da? Bir darbe olmuştu. O darbeyi kim yapmıştı? Beslediğiniz, büyüttüğünüz ortaklarınız yapmıştı, doğru mu? Yani darbe kendi içinizde yapılmış bir darbeydi. Sonra OHAL KHK’ları çıkarttınız, dediniz ki: “Terör nedeniyle soruşturma olursa belediye başkanını görevden alırım.” E al… O takdirde diyorsunuz ki: “Belediye meclis üyelerinin kendi içinden seçim yaptırmam, dışarıdan atama yaparım.”
‘28 CHP’Lİ BELEDİYE MECLİS ÜYESİ HAKKINDA BİR SORUŞTURMA BİLE YOK’
Ben burada soruyorum: Karşımda 28 tane Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyesi var. Hakkınızda herhangi bir yürüyen soruşturma var mı arkadaşlar? Bırakın terör suçunu, adi bir suçtan dolayı soruşturma, kovuşturma geçiriyor musunuz? Hayır hiçbirisinin yok; tertemiz arkadaşlar, seçilmiş arkadaşlar. Dertleri ne? Çünkü bu arkadaşlar Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsil ediyor, bu arkadaşlar AKP, MHP’nin faşizmine geçit yok diyorlar. Ben söyleyeyim: Milletin iradesine gasp girişiminiz yine sandıktan dönecek, dönecek, dönecek!
‘İÇ CEPHEYİ KUVVETLENDİRMEKTEN VAZ MI GEÇTİNİZ?’
Cumhuriyet Halk Partisi sadece kendi derdiyle dertlenen bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin kurucu partisidir, bugün de Cumhuriyeti yeniden inşa etmenin görevi üzerine düşen bir partidir. Bu sabah uyandık, neyle uyandık? Mardin’e, Batman’a ve Halfeti’ye de aynı şekilde bir kayyum atanmışlar. Ya 1 Ekim’de Devlet Bahçeli değil miydi el uzatan? Arkasından grup toplantısında değil miydi söylenenler? “İmralı’dan DEM’e bir yol uzansın” diye demediler mi? Bu insanların tamamı 31 Mart’ta seçilmedi mi? Hukuki durumda değişen ne var? Ortadoğu’da değişen ne var? İsrail bize tehdit olmaktan, sözde tehdit olmaktan vaz mı geçti? İç cepheyi kuvvetlendirmekten vaz mı geçtiniz?
Biz bunları, bu taktiklerinizin hepsini biliyoruz. Siz bunların tamamını 2019’da denediniz. 2019’da İstanbul’da bu taktikleriniz nedeniyle 13 bin olan fark Haziran’da 800 bine çıktı, 2024’ün Mart’ında da 1 milyon 100 bine çıktı. Nereye kaçacaksanız oraya kadar sizi kovalayacağız, o sandığı bu milletin önüne mutlaka getireceğiz ve bu sefer 2 milyon farkla sizi göndereceğiz bu memleketten. Son sözlerimi şöyle bitireyim arkadaşlar. Biz bir demokrasi cephesi olarak dayanışmayı, ahlakı, erdemi, hukuku temsil ediyoruz. Milletin iradesine saygılıyız, o iradeyi de asla gasp ettirmeyeceğiz. Bugünden itibaren bugün olduğu gibi her gün Cumhuriyet Halk Partisi’nin en az 4 milletvekili, içlerinden birisi Genel Başkan Yardımcısı ya da Grup Başkanvekili ya da Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı olmak şartıyla burada bulunacak. Parti Meclisi üyelerimiz burada bulunacak, il örgütümüz, ilçe örgütümüz burada bulunacak. Hiçbir zaman Esenyurt’u terk etmeyeceğiz, burada arkadaşlarımızla toplantılarımızı düzenli olarak gerçekleştireceğiz. Ahmet Özer dışarıda olsaydı, 6’ncı ayının hesabını verecekti vatandaşa. Biz şimdi Özer’in bıraktığı yerden 6 ayda yaptıklarının çalışmasını tamamlıyoruz. En kısa zaman dilimi içerisinde Ahmet Özer’in yokluğunda ama arkadaşlarının varlığında Cumhuriyet Halk Partisinin Esenyurt Belediyesi Esenyurt’ta ne yapmış, teker teker sayacağız arkadaşla. Gelirken gördüm, İstanbul Büyükşehir Belediyesi erkek öğrenci yurdu; var mıydı 2019’dan evvel? Yoktu değil mi arkadaşlar? Biz geldik, biz açtık. Başka ne yapıyoruz? Çok yakında burada bir konservatuar açılışı yapacaktık, çok yakında burada bir Cemevinin temelini atacaktık ve elbette yurttaşla kol kola her türlü hizmeti hep beraber yapacaktık. Şimdi bakacağız bunlar ne yapacaklar? Bunlar Esenyurt’u bir suç kent suçları müzesine dönüştürmüş anlayışın devamı olarak hangi imar rantını nereye devredecekler? Enselerinde olacağız, belediye meclis üyelerimiz aracılığıyla bu denetimi şakır şakır yapacağız.
‘O KOLTUKTA DAHA FAZLA POZ VERECEKLERİNİ SANMASINLAR’
Sanmasınlar ki o koltuklarda daha fazla poz verebilecekler. Bir süre daha o fotoğrafları çektirebilecekler ama söylüyorum: O sandık eninde sonunda vatandaşın önüne gelecek ve sizi oralardan çıkacak, bu bariyerler kalkacak; polis kendi görevine dönecek, devletin polisi olacak, halk da türkü söyleye söyleye, şarkı söyleye söyleye belediyesine yeniden girecek.Bu düşüncelerle, bu kararlılıkla partim ve örgütümüz adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hep beraber ayaktayız, milletin iradesini gasp ettirmeyeceğiz. Çok teşekkür ederim.
