CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ALİ MAHİR BAŞARIR:
‘101 YILLIK CUMHURİYET HALK PARTİSİ TABELAMIZA HİÇ KİMSE EL UZATAMAZ’
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır; TBMM’de yaptığı basın toplantısında son 15 günde olağanüstü gelişmelerin yaşandığına dikkat çekti. CHP’li Başarır; şunları dile getirdi:
“Birden kimsenin anlayamadığı bir anlam ve şekilde Devlet Bahçeli, Öcalan’ı Meclis kürsüsüne davet etti ve umut hakkından yararlanmasını istedi. Günlerce susan, dilini yutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 gün sonra Bahçeli’nin arkasında olduğunu söyledi. Daha sonra Esenyurt Belediye Başkanımız FETÖ taktikleriyle hukuksuz, akıl dışı bir yöntemle gözaltına alındı, tutuklandı ve Beyoğlu Kaymakamı bir günde vali yardımcısı yapıldı, daha sonra Esenyurt’ta kayyum olarak atandı.”
‘KAYYUMUN İLK İŞİ CUMHURİYET HALK PARTİSİ TABELASINI SÖKMEK OLDU’
Atanan kayyum ilk olarak göreve başladığı gün 24 meclis üyesinin kullandığı grup odasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabelasını sökmeye teşebbüs etti diyorum, ki bu konuya birazdan geleceğim. Ne oldu? Esenyurt Belediyesinin seçilmiş meclis üyeleri belediyeye alınmadı. Bu yüzyılda 24 tane meclis üyesi sokakta grup toplantısı yapmak zorunda kaldı. Daha sonra ne oldu? Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Şenyaşar ve Yıldız ailelerinin barıştırma yemeklerine katıldı, el ele poz verdi ve bu sabah Mardin, Batman, Halfeti Belediye başkanları terörle iltisaklı olduğu için görevden uzaklaştırıldı, yerlerine kayyum atandı.
‘BARIŞ İÇİN AHMET TÜRK DAVET EDİLİRKEN TERÖR DOSYASI YOK MUYDU?’
Öncelikle şunu söylemek isterim; tüm çağdaş demokrasilerde aslolan halk iradesidir. Burada halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarının artık bir olağan hale, alışkanlık haline getirilerek görevden alınıp kayyum atanması evrensel hukukun, insan haklarının ihlali anlamına gelmektedir. Şimdi buradan yurttaşlarımıza sesleniyorum: Bugün Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı. Neden dolayı uzaklaştırıldı? Terörle iltisaklı olduğu için, bir dosyadan ceza aldığı için, yeni bir soruşturma başlatıldığı için. Telefon görüşmeleri ya da benzer deliller dosyada gerekçe olarak gösterildi. Cevdet Yılmaz 10 gün önce bir barış yemeğinde Ahmet Türk ile olurken, Ahmet Türk ile beraber el ele poz verirken, barış için Ahmet Türk davet edilirken bu dosya yok muydu? Sözüm ona madem Ahmet Türk terör örgütüne üye olduğu iddia ediliyor, Cevdet Yılmaz da onunla beraber yemek yiyor; Cevdet Yılmaz niye o koltukta oturuyor?
‘DEVLET BAHÇELİ’YE NİYE FEZLEKE GELMİYOR?’
Ahmet Türk’ün son soruşturmasına, yani 3 yıllık soruşturmasındaki söylem ve eylemlerine baktığımız zaman Devlet Bahçeli’nin neydi sözleri? “Öcalan gelsin, Meclis kürsüsünde konuşsun” diyordu. Ahmet Türk’ün böyle bir söylemi yok. Peki, Devlet Bahçeli’ye neden fezleke gelmiyor? Şimdi herkes ülkemiz üzerinde oynanan bu çirkin oyunları bilmek zorunda. Birisi Öcalan’a Meclis’in yolunu açmak istiyor, bunu söyleyemeyen Mardin Belediye Başkanı Cumhurbaşkanı’nın yardımcısıyla barış yemeği yiyor 10 gün sonra ve bugün oraya kayyum atanıyor. Bakın Ahmet Türk barışa ihtiyacınız olduğu zaman el verip, barışa ihtiyacınız olduğu zaman çağırıp, daha sonra terörist olarak ilan edeceğiniz birisi değil. Aynı şekilde Batman ve Halfeti belediyelerine bugün kayyum atanıyor arkadaşlar. Art arda bunlar yapılıyor, 15 gün içerisinde Türkiye’nin yaşadığı iklimi söylemek istiyorum.
‘İSTİNAF VE YARGITAY SÜREÇLERİ TAMAMLANMAMIŞ’
Peki, bu kişilerin cezaları var deniliyor, istinaf ve Yargıtay süreci tamamlanmış mı? Nerede masumiyet karinesi? Ha, saray ve saray rejimi Yargıtay’ın da nasılsa istedikleri gibi karar vereceğini bildikleri için kararın kesinleşmesine gerek kalmadan kayyum atanıyor. Biz bu kayyumlarla ilgili belediye başkanlarının görevinin geçici olarak son bulması ile ilgili bir kanun teklifini Meclis’e verdik. Artık kesin hüküm olmadan hiçbir belediye başkanı alınmayacak bizim teklifimizde ve ayrıca bir belediye başkanlığının belediye başkanlığı düşer ya da geçici olarak görevden alınırsa seçim yapılacak. Ne demek atama? Bilmiyorum A haber muhabiri var mı? Bugün “yeni görevlendirme” diye haber yapıyor, sanki vali kararnamesi açıklanıyor. Olmaz arkadaşlar, akıllara zarar.
‘ERDOĞAN’IN KİMİN ELİNİ TUTTUĞU, KİMİN ELİNİ BIRAKTIĞI BELLİ DEĞİL’
Şimdi Cumhurbaşkanı ne diyordu bir hafta önce? “Kürt kardeşim, uzattığım eli tut.” Vallahi Sayın Cumhurbaşkanı, senin kimin elinde tuttuğun, kimin elini bıraktığın belli değil. Böyle kişiliksiz bir yönetim şeklini bu ülke hak etmiyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elini kime verdiği, kimin elini tuttuğu belli değil. 10 gün önce el uzatacaksın, 10 gün sonra bu ülkedeki sandığı, sandık sonucunu, halk iradesini bir kenara bırakacaksın. Esenyurt Belediye Başkanı eşi kapıyı açıyor, “yatak odasına girmeyin, ben uyandırırım” diyor, ona rağmen tekmeyle kapı açılıyor ve uyurken bir anlamda şiddet uygulanarak uyandırılıyor.
101 YILLIK CHP TABELAMIZA HİÇ KİMSE EL UZATAMAZ
Bizleri en üzen konuya geliyorum. Bakın arkadaşlar, bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabelası, bu tabela 101 yıllık bir tabela; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu partinin Altı Ok amblemi, ona hiç kimse el uzatamaz. Buradan o atanmış vali yardımcısı olacak kayyuma, kayyumun üzerindeki emir veren İçişleri Bakanına, o İçişleri Bakanına emir veren saraydaki bir numaraya söylüyorum: Bir daha bizim tabelamıza dokunmayı aklından bile geçirme. Dokunduğun tabela 101 yıllık bir partinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi ve şu anda da Türkiye’de son seçimlerde birinci olan partinin tabelası. Haddinizi bilin. En son bu ülkede tabela 44 yıl önce, Kenan Evren’in yapmış olduğu darbede, faşist darbede görüldü. Hiç kimse, hiçbir lider, hiçbir yönetim partimizin tabelasını Evren dışında indirme teşebbüsünde bulunmadı. Ama Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sen Kenan Evren’den de daha kötü bir akla sahipsin, daha kötüsü siyaseten hukukta. O zaman belediye başkanları alınıyordu, milletvekilleri tutuklanıyordu, parti tabelaları indiriliyordu. Bugün aynı iklim var bakın bugün bu ülkede. Sen kimsin benim ilçemi, Esenyurt’taki ilçemi, parti binasını, polis ablukasına alıyorsun?
‘ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRMEK İSTİYORSUNUZ?’
Bugün konuşan Ali Mahir Başarır, 31 Mart seçimlerinde Türkiye’de birinci olan partinin grup başkanvekili. Artık bunlar ne 86 milyon için ne bizler için katlanılamayacak olgulardır. Nereye götürmek istiyorsunuz ülkeyi? Atadığın bir kaymakam, Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti tabelasını indirecek. Sakın elinizi bile kaldırmayın; o kaymakamı da, İçişleri Bakanını da, Cumhurbaşkanı’nı da uyarıyoruz. Bu bir hadsizlik, terbiyesizlik. En faşist, en kötü yönetimi olan ülkelerde bu yok arkadaşlar. O yüzden bizler yaşananlar ve yaşanma ihtimali olan olaylarla ilgili 86 milyon için bir demokrasi zırhı oluşturuyoruz. Milletvekillerimiz, grup başkanvekilimiz Esenyurt’ta ve orada olmaya devam edecek. Genel Başkanımız Mardin’de, gidecek… Halkın iradesini bir demokrasi zırhı oluşturarak koruyacağız, hep beraber yapacağız.
‘GÜNDEMİ DEĞİŞTİRİP TÜRKİYE’Yİ BASKI ALTINA İSTEYEN BİR İKTİDAR VAR’
Yurttaşlarıma bir kez daha partim adına, grubum adına sesleniyorum: Ülkede çok kötü şeyler oluyor, hukuk ayaklar altında. İnsanlar aç pazardan çürük domatesleri topluyor, bütçe görüşülecek bakın yarın… Dış politika tamamen iflas etmiş ve bununla gündemi değiştirip Türkiye’yi baskı altına almak isteyen bir iktidar var. Hayır, direneceğiz hep beraber. Yeni anayasa da istiyorsa, bu ülkedeki sıkıntıların çözümünü insanlar istiyorsa işte bahar geliyor, baharda koy sandığı. Türkiye’deki bu pislikleri, bu rezaletleri bir sandık temizler. O yüzden baharda erken seçim yapın, kim kazanıyorsa anayasayı o yapsın. Çoktan bu sınırı aştı Türkiye yaşananlardan sonra. 86 milyona sesleniyoruz. 86 milyonun bu talebini her yerde yenilesin, biz en önde seçim için meydanlarda olacağız. Türkiye artık bu durumu, bu rezaletleri kaldıramıyor.
CHP’li Başarır, partinin eylem planı olup olmadığı sorusu üzerine; “Zaten Esenyurt’taki olayları gördünüz. Esenyurt’taki il başkanımız, ilçe başkanımız, 4 milletvekili, grup başkanvekili orada ve orada olmaya devam edeceğiz. Yarın başka vekillerimiz, daha sonra başka vekillerimiz demokrasi nöbeti tutmaya devam edecek. Meclis’te olanları yarın görürsünüz ama pek iyi şeyler olmayacak onlar için” diye konuştu.
‘DEVLET MANTIĞINI YİTİRMİŞLER, SEÇİME İHTİYAÇ VAR’
Kayyum atamalarının hangi amaçla yapıldığı soruları üzerine CHP’li Başarır, şunları ifade etti:
“Birden fazla sebebi var. Bir akıl diyor ki: “Türkiye’de barış gelsin, çözüm süreci gelsin” ve o akıl çıkıyor bazı akıl dışı açıklamalar yapıyor. 10 gün sonra ne oluyor? Tam tersi kayyum atamalar, tutuklamalar başlıyor. Avukatlar, televizyonun yayın işleri müdürleri gözaltında, ev hapsinde bugün; bakın daha dün yaşadık bunu. Neden bunlar oluyor? Çünkü Meclis zemininde olan bir çözüm süreci yok, şeffaf bir çözüm süreci yok, toplumsal uzlaşı ile alakalı hiçbir şey yok ve yasal bir zemin yok. Kimlerle pazarlık yaptınız, kimlerle o pazarlık bozuldu? Bu Türkiye’deki halkın iradesi, sandık, belediye başkanları, demokrasi hiç kimseyle pazarlık konusu yapılamaz. Türkiye’de her sorunun çözümü yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir, onun dışında yapılan her görüşme bir suçtur, çünkü şeffaf değildir. Yasal, anayasal zemin dışında yapılan her görüşme bir suçtur, çünkü anayasa tanımamazlık bir suçtur. O yüzden bir pazarlık yapılmış ama kimlerle, nerede hiç kimse bilmiyor. Burada da bu güzel ya da tartışılan cümleler -barış çok güzel bir sözcük, evet çözüm- tamamen bu pazarlığa konu yapılmış. Bilmiyoruz; AK Parti grup başkanvekilleri bilmiyor bu 15 günlük gelişmeleri, grup başkanı bilmiyor, hiç kimse bilmiyor. Ama devlette hiçbir şey gizli kalmaz, bir gün her şey ortaya çıkar. Hiç kimse bir şey bilmiyor. Bir sabah geliyor Devlet Bey, “Öcalan Meclis’e” diyor. 8 gün sonra Cumhurbaşkanı, “arkasındayım” diyor, 1 hafta sonra kayyum yağmuru. Bunu bana anlatabilecek birisi varsa hiç sıkıntı yok. Demek ki bir görüşme var bir yerlerde birileriyle, bu Meclis bilmiyor. Anayasa ile ilgili hiçbir şey yok, toplumla paylaşılan hiçbir şey yok, şeffaflık yok… Bir hukuk devletinde bu olmaz. Çıkıp bu yaşananları anlatsınlar. Çünkü maalesef ki bu ülkeyi yönetenler akıllarını yitirmişler, devlet mantığını yitirmişler, gelenekleri yitirmişler, hukuku unutmuşlar. O yüzden seçim lazım. Seçim, seçim, seçim, seçim.
Onların elini kimin uzattığı belli değil arkadaşlar, Devlet Bey’in de… Bir gün organize suç örgütüne elini uzatır, bir gün Öcalan’a elini uzatır, bir gün Sinan Ateş’in katillerine elini uzatır, bir gün Sisi’ye uzatır, Sisi’ye çeker Cumhurbaşkanı… Bunların elini kimin uzattığı belli değil. O yüzden bu el işine bakmayın. Onların eline bakarsak pusulamız şaşırır, başımız döner.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yapılan harcamalara ilişkin sorular üzerine Başarır, şunları ifade etti:
Sayın Başkan, “ben bununla ilgili bir soruşturma başlatıyorum” dedi. Zaten sorunuzun içerisinde cevap var. Bu soruşturmayı başlatması kıymetli. O yüzden ben burada bir sorun görmüyorum. Ama böyle bir şey varsa uzun süredir görmediğimiz bir olay; bir belediye başkanı o soruşturmayı başlatıyorsa Türkiye hukuka doğru gidiyor demektir. Biliyorsunuz ki büyükşehirlerde daire başkanlıkları var. Yani her birimin daire başkanlıkları bütçesi farklı. Bununla ilgili bir açıklama yapacaktır. Konser, etkinliklerin hepsi mi, nedir? Gerçekten bunu ben de bilmiyorum. Bununla ilgili soruşturma yaptıktan sonra da kamuoyunu tatmin edecektir. Biz bu halkın bir lirasının bile, ülkedeki 86 milyonun bir kuruşunun bile peşindeyiz, hakkını kimseye yedirmeyiz. Sayın Mansur Yavaş da yedirmez, o yüzden zaten bu soruşturmayı başlattı.”
