Yunanistan’daki tren kazası, ülkeyi kaosa sürükleyen bir olay haline geldi. 28 Şubat 2023 tarihinde, Larisa kenti yakınlarındaki Tempi bölgesinde meydana gelen tren kazasında toplamda 57 kişi yaşamını yitirmişti. Bu trajik olayın ardından muhalefet partileri, hükümete karşı bir güvensizlik önergesi sundu. Ancak yapılan oylama sonucu bu önerge reddedildi.
Oylama sonrası Başbakan Kiryakos Miçotakis öncülüğündeki hükümet güvenoyu alarak görevine devam etti. Bununla birlikte, halk bu duruma kayıtsız kalmadı. Oylamanın hemen ardından sokaklara dökülen binlerce kişi, başkent Atina’daki parlamento binası önünde toplandı ve protesto gösterisi düzenledi. Göstericiler, ölenlerin anısını yaşatmak ve hatalı olanların cezalandırılmasını talep etmek amacıyla toplandı.
Protestocuların talepleri arasında, tren kazasındaki sorumluların belirlenmesi ve hükümetin ihmallerinin göz ardı edilmemesi de yer alıyordu. Akşam saatlerine gelindiğinde, polis ve eylemciler arasında arbede yaşandı. Eylemciler, parlamento binasına doğru molotofkokteyli atarken, güvenlik güçleri de biber gazı ile karşılık vererek durumu kontrol altında tutmaya çalıştı.
Yunanistan’da yaşanan bu tren kazası sonrası, muhalefet partileri tarafından hükümete yönelik eleştiriler yoğunlaştı. Ana muhalefet partisi olan Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) ve diğer muhalefet partileri, Radikal Sol İttifak (SYRIZA), Yeni Sol ve Özgürlük Seyri, hükümete karşı meclise sundukları güvensizlik önergesinde, kazanın sorumlularının bir türlü belirlenmemesini eleştirdi.
Bu güvensizlik önergesinin oylaması 293 milletvekilinin katılımıyla gerçekleşti. Oylama sonucunda 157 milletvekili önergeyi reddederken, 136 milletvekili ise önergeye destek verdi. Neticede Kiryakos Miçotakis’in hükümeti, 157 milletvekilinin desteği ile güvenoyu almayı başardı.
Ülke genelinde yaşanan bu olay ve ardından gelen eylemler, Yunan halkının hükümete olan güveninin sarsıldığını gösterdi. Özellikle gençler ve işçi sınıfı tarafından örgütlenen protestolar, hükümetin hatalarının sorgulanmasına ve mevcut yönetimin değişmesi yönündeki taleplerin artmasına neden oldu. Bu durum, önümüzdeki günlerde Yunanistan’ın siyasi atmosferini etkileyen önemli bir etken olacağa benziyor.
Sonuç olarak, Yunanistan’da 57 kişinin ölümüne neden olan tren kazası, yalnızca bir kaza değil, aynı zamanda sistemin işleyişini sorgulayan ve halkı sokağa döken bir olay haline geldi. Hükümetin güvenoyu almasıyla birlikte, halkın tepkisi daha da büyümekte ve sorumluların cezalandırılması yönündeki talepler artarak devam etmektedir.